Ahmet Gök: Gazze’de katliam ve soykırımdan dolayı yerlerinden edilen kardeşlerimiz başlarını sokacak bir yer arıyor

Yiyecek hiçbir şey kalmadığı için açlıktan ağlayan çocuklar, anne babasını şehit vermiş kardeşlerini avutmak için yemek yapıyormuş süsü vererek tencerede su kaynatan yavrular, ailesini kaybetmiş, kışın soğuğunda, yağmur altında, derme çatma çadırlarda cennete gitme sırasını bekleyen yetimler ve daha neler neler…

Gazze’de katliam ve soykırımdan dolayı yerlerinden edilen kardeşlerimiz başlarını sokacak bir yer arıyor. Soğuktan, yağmurdan korunmaya çalışan binlerce aile var.

Ailelerini kaybetmiş yavrular hayatta kalmak için mücadele veriyorken birşey yapamadığımız için utanıyoruz, müslüman ülkelerin yöneticilerinin yerine.

Bombardımanda ölmeyenler açlıktan ölüyor. Açlıktan ölmeyenler soğuktan ölüyor. Soğuktan ölmeyenler el uzatmayan, dertlenmeyen, kardeşine yetişmeyen ümmetin duyarsızlığını görüp kahrından ölüyor.

Onlar ölürse şehit oluyor, kalırsa gazi. Yani onlar için ölüm kayıp değil; izzet, yaşamak ise zafer.

Bizim içinse bu halde yaşamak da ölmek de zillet.

Allah cc. İsrail denen siyonist terör örgütünü ve onun katil sürülerini kahr-u perişan eylesin. Orduları, silahları, güçleri olmasına rağmen susan, sessiz kalan, yardım etmeyen, kapılarını açmayan, yiyecek hatta su bile göndermeyen komşu, bölge ülkelerinin ve tüm islam ülkelerinin liderlerine cesaret, feraset, iman, izan, vicdan versin ve onları kardeşlerine sahip çıkma noktasında ıslah eylesin. Eğer bu yönde ıslahları mümkün değilse, siyonist, işgalci, katillerle birlikte onları da kahr-u perişan eylesin, oturdukları koltukları başlarına geçirsin inşallah.

Yüce Allah cc. bizleri de affeylesin ve bize, başta Gazze ve Filistin olmak üzere tüm dünyaya barış, huzur ve mutluluk getirecek güç versin. Dünyaya bizim elimizle adalet getirsin, mazlumların kan ve göz yaşına son vermeyi bizlere nasip eylesin, tüm zalimlerden hesap sormak ve Müntakim isminin gereğini yerine getirmek üzere intikamına bizleri memur kılsın inşallah.

Ey Sevgili, Ey Nebi,
Peygamberim, Efendim:
Yetimler yurdunda , kardeşlerimizi yanlız bıraktık. Gazze kan ağlıyor. Eli kanlı caniler ümmetinin yetimlerini acımadan katlediyorlar ve biz onlara sahip çıkamıyoruz. Yüzüne bakacak yüzümüz yok. Yeryüzü sana muhtaç, adaletine, merhametine, şefkatine hiç olmadığı kadar muhtaç kainat.

“Haritanın en beyaz noktasına kan düştü,
Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü,
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi,
Hakların temeline sanki bir volkan düştü.

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü,
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü,
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara,
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü.

Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü,
Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü.
Katil sinekler deldi hicabın perdesini,
İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü.

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü,
Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü,
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin,
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım,
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı,
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım.”

Bedenim öyle büyüseydi; terörist, işgalci siyonistlerin önünde bir set olsaydım.

Ah Gazze
Sana doğru süzülen bir kuş da ben olsaydım

Ahmet GÖK

GazaStarving

FreePalestine