KİMİ  NEREYE  ALMALI?

Yazıma  başlamadan  önce, Bütün kâinatı yoktan var eden, İnsanlığı bütün yaratıklarından üstün kılan, yaşantımızın olmazsa olmazlarından Cennet ülkemizin, şehitlerin kanlarıyla yoğrulmuş topraklarında yaşattığı için  Rab’bil alemin olan Allah’a şükürler osun..

Yazarlığım Gaziantep Lisesi ortaokul son sınıfta (1963) kompozisyon dersinde; Çimento kağıdından defter  yaparak kurşun kalemle yazdığım “Kaderi ilahi“ isimli bir yazı dizisi.. Müzik öğretmenimiz (Kel Ferit’in “Sizden korkulur” söylenip ders çıkışı ve tarih dersinde Müdür yardımcı ve üç öğretmenle  sınıfa girip ”Ellerinizi başınıza koyun“ komutu ile gelip sıramın altındaki defterimi almaları karşısında “bu benim eserim“ diyerek almalarına engel oldumsa da, okuyup  bana vereceklerini söyleyip  gidiş o gidiş.. Çok üzüldüm… Evet bu olaydan sonra hep haksızlıklarla  mücadele etmeye alıştım.. Lise yıllarımda öğretim sisteminin değişmesi gerektiğini öğretmenlerime anlattığımda, beni kaala almadılar.. Bu nedenle bir gün sınıfa  aşı için gelen sağlıkçılara “Durun! Öğretmen kürsüsünde  duran  öğretmeni  göstererek“ Önce şu mikrobu temizleyin. Yapacağınız aşı mikrobu  bizi öldürmez.” Hiç unutmam. Elazığlı bir öğretmenim .” Haklısın  arkandayım.” Diyerek beni destekledi. Çünkü Eğitim sistemi  hala gençliğin üstünde karabulut gibidir. Devletin kalkınmasını tökezleten bir pırangadır.

Bu  pıranga, ne acı ki; Devleti, muasır  medeniyetler  seviyesinin  çok gerisinde bırakmaktadır. Üniversite mezunu  gençler  bu sitemin altında ezilmekte, her yıl sayıları yüz binleri bulmakta nice işsizler  çoğalmakta. Bu yüzden  kimi nereye almalı? bunalımı  devam edecektir.

BENDEN SÖYLEMESİ

DAVUT   DEMİRKAN