Kategori: Köşe Yazıları

Bütün alemleri ; Gözle görülen ve görülmeyen bütün varlıkları , varlığıyla var eden, yaşatan  ve zamanı geldiğin de de yok edecek; Kıyamet gününde de sadece Yarattıkların  üstünde insan olarak   yarattığını ,sorguya çekecek  olan  Allah .   Yaşamı  ,ömür  denilen zaman dilimiyle ;  Yıllar ,aylar , haftalar  ve  günler olarak  belirlemiştir.. İşte  bu  belirlenen günler ve aylar  içinde kutsal değerler vardır.  Aylardan;   Recep , Şaban ve Ramazan.. Günlerden de Cuma.      Bu nedenle  boşuna yaratılmadığımızın anlamını  algılamamız…

Üzerinde yaşadığımız  bu dünyanın geçici  ve ahiret’ te hazırlık  ; Cennet ve Cehenneme  ise açılan bir kapı olduğu bilinen bir gerçek. Ömür denilen bu süreç , yaratılışımızdan, genlerimize işlenmiş, odaklanmıştır.  Alemlerin yaratıcısı olan Allah tarafından.                                                                                                                                                                       Ana rahmine düşmeden, düşerken, cenin oluşurken ve insan lığımızın oluşması  ve sonrasındaki bu  dönemde belirlenmiş  bir ömür vardır. Yaşadığımız  bu dünyada bir yaş ortalaması vardır. Bu gün için yetmiş beş, seksen, doksan…                                                                                                                                                                   Ya sonrası ; hayat devam edecektir, beden dışında.…

Bütün alemleri ; Gözle görülen ve görülmeyen bütün varlıkları , varlığıyla var eden, yaşatan  ve zamanı geldiğin de de yok edecek  olan  Rab’bil Alemin  olan Allah ; Yarattıkların üstünde  insan olarak yarattığı,  İnsan olan varlıkların, hayatta kalmaları  için;    ve  üzerinde birlikte var ettiği diğer varlıkları hizmetine sunduğu yaşam ortamını  düzenlemiştir. Yaşamı  ,ömür  denilen zaman dilimiyle ; Yıllar ,aylar , haftalar  ve  günler olarak  belirlemiştir.. İşte  bu  belirlenen günler ve aylar  içinde kutsal değerler vardır…

29 Eylül 2024 Pazar, saat 14: Batı Kent Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi. Adliye yönü Olimpik Havuz Tramvay durağı yanındaki  116 Otobüs durağı; Üç beş kişi, iki yaşlı ben dahil  biri genç .Biri yaşlı bayan bir taşın  üstünde  oturmuş otobüs bekliyoruz. Büyük Şehir Belediyeciliğine yakışmayan bir durak belirtilen bir levha .Beş yıl  önce aynı durakta  yağmurun altında bekleyen yolcular. Alo 153 çağrı merkezini aramış kapalı durak yapılmasını bildirmiştim. O günden bu güne kadar değişen bir şey…

Ben  henüz ,bu dünyaya gelmemiştim o gün.  Bugün  var mıdır yaşayan ?  vardır her halde. Amma tarih vardır. İnsanlığın varlığı süresince  kıyamete kadar var olacaktır  tarih. İnsanlığın  benliğinde ki tarih ,yazı var olmadan önce de  vardı..   Tarih kayıt  edenlere  tarihçi  denir. Tarihçiler , olmasa idi geçmişi bilemezdik. Geçmişini bilmeyenler ise  gelecekleri  olmayandır.        1914 yılı insanların  insan olduklarını  unuttukları , geçmişlerinden  haberdar olmayan  sorumsuzluklar içinde bulunan devletleri  idare eden liderlerin  kapışmasıdır .Bu kapışmada  nice  suçsuz…

          İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail   vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin  kutsallığı  Cebrail aleyhi selamdan   intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan  başlayan  bütün peygamberler  aynı zamanda  öğretmendirler. Öğrendiği ilmi  öğretmeyen  yani öğretmenliği  hiçe sayan…

 Anayasa, ne  demek ?   Sorusuyla  yazıma başlıyorum..  Dünyada ,  yaşayan varlıklar içinde; Beni Ademe mahsus  örgütlenmiş  bir toplumda  ,belirli  kurallar ile yaşana bilirliğini idame etmektir. Hani bir laf vardır; Burası ringonun  ahırı değil, dağ başı değil denir ya.. İşte  bu kavramlardan arınmak, insanca yaşamak için kurallar, kanunlar konulmuş, buna  anayasa denilmiş..       Örgütlenmiş bu toplumlar,   zaman içinde  farklı şartlarda yaşamak için devlet  kurmuşlar. Kurmuş oldukları bu devletleri diğer devletlerden farklı yaşamaya başlamışlar, ayrıcalıklarını  belirlemek için…

29 Eylül 2024 Pazar, saat 14: Batı Kent Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi. Adliye yönü Olimpik Havuz Tramvay durağı yanındaki  116 Otobüs durağı; Üç beş kişi, iki yaşlı ben dahil  biri genç .Biri yaşlı bayan bir taşın  üstünde  oturmuş otobüs bekliyoruz. Büyük Şehir Belediyeciliğine yakışmayan bir durak belirtilen bir levha .Beş yıl  önce aynı durakta  yağmurun altında bekleyen yolcular. Alo 153 çağrı merkezini aramış kapalı durak yapılmasını bildirmiştim. O günden bu güne kadar değişen bir şey…

Alemlerin Rab’ı olan Allah ,hiçbir şeyi  boşuna yaratmamıştır. Yıllar Önce  Gaziantep Lisesinde Biyoloji dersinde  ; Canlı ve cansız varlıklar konusu  işleniyordu. İtiraz ederek ; Yaratılanların hepsi canlı olduğunu cansız varlık olmadığını söylemiştim . Bu yaratılanların içinde de Ruhlular  vardır, o da insandır .İnsan hem canlı hem de ruhlu olarak yaratılmıştır. Yaratılan bütün canlılar arasında; İnsan ve şeytan hariç, hiçbir şeyden sorumlu olamayacaktır.                           …

Yazıma  başlamadan önce; Bütün alemlerin yaratıcısı olan ve bu yaratılanların üstünde, insanlığı yaratan, bu insanların  arasında da, yaşadığımız bu Cennet Ülkemizde  yaşatan ; Rab’bil Alemin olan Allaha  şükürler olsun.. İlmin son basamağı olan Üniversitelere, Rektör seçilmesi  ve atanması ,dönemi yaklaştı.. Bu seçim bir Vali veya   Millet vekilleri seçimi gibi olmamalı.  Üniversitelerin kurulması ;   Bir devletin onurudur. Bu Onurun bayrağını  göndere çekilmesi  için ise o üniversitenin Rektörlerinin ,  seçilmesi ile olur. Seçim ; Bulunduğu  ilde doğmuş, aynı üniversitede…