Aileler, Ara Tatili Eğitim ve Gelişim Açısından Nasıl Planlamalı?

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Hasan Eşici, COVID-19 salgının  ardından ilk yüz yüze eğitim ile birlikte verilen ara tatilde yapılması gerekenleri anlatan önemli açıklamalar yaptı.

“SALGIN, ÖZELLİKLE OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLAR VE GENÇLERİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE TEHDİT ETMİŞTİR”
Dr. Öğr. Üyesi Hasan Eşici: “İki yılı aşkın süredir bütün dünya ve insanlık COVID-19 küresel salgınıyla, onun fizyolojik ve psikolojik etkileriyle baş etmeye çalışmaktadır. Kayıplar, hastalıklar, ekonomik zorluklar, yapılamayan veya değiştirilmek zorunda olan planlar ve daha neler neler… Hepimizin hayatında ciddi etkiler bırakan, bu iki yılda bazılarımızın ömründen ömür alan salgın, özellikle okul çağındaki çocuklar ve gençleri ciddi bir şekilde tehdit etmiştir. Öğrenciler başta okul ve eğitim süreçlerinden fedakarlık etmek zorunda kalmıştır. Fiziksel olarak eğitim kurumlarından uzak kalan öğrenciler, her ne kadar uzaktan eğitim seçenekleri sunulsa da, ciddi düzeyde öğrenme kayıpları yaşamıştır. Akabinde Eylül ayında açılan ve bir daha kapanmayan okullar, öğrenciler, öğretmenler ve aileler başta olmak üzere bütün toplum açısından önemli bir fonksiyon icra etmiştir” diye konuştu.

AİLELER TATİLİ NASIL GEÇİRMELİ?
Ara tatil için birkaç öneri de ailelere yapmak gerekir diyen Eşici, şu ifadeleri belirtti: “Covid 19 ile birlikte güç bela tamamladığımız eğitim süreçlerinin sonunda tam tatil havasına girerken, ülkemizi ciddi bir şekilde etkisi altında alan kar yağışı, bu süreçte birtakım planlar yapan çocuklarımızı ve ailelerini olumsuz etkilemiştir. Bu durumda planlarımızı gerçekleştiremedik diye ara tatili üzüntüyle geçirmek, pişmanlıklar, suçluluk ve öfke duygularıyla mutsuz olmak yerine, şartlar ölçüsünde ara tatil planlarında revizyon yapmak/yapabilmek, esneklik gösterebilmek önemlidir. Sağlık önlemlerini alarak, özellikle ilk defa kar yağan belde ve şehirlerde yaşayan çocuklar için, kar ile doya doya vakit geçirmek; aile üyeleriyle birlikte kardan adam yapmak, kar topu oynamak gibi aktiviteler belki de çocukluk anılarında ciddi bir yere sahip olacak, gelecekte anı defterleri açıldığında gülümsemelere neden olacaktır.”

TEKNOLOJİYE KARŞI AİLELER NELER YAPMALI?
Eşici: “Dünyadaki hızlı değişim ve gelişimler, teknoloji ve internetin hayatımıza daha fazla hakim olması, alışverişlerin dahi kapıya kadar kuryeler tarafından getirilmesi önemli bir konfor sağlamaktadır. Ancak insan olarak da hızla yaşamdan, hayatın gerçekliklerinden, toplumdan kopuşun sinyallerini vermektedir. Bu nedenle ebeveynlerin önemli görevlerinden birisi bütün bu süreçlere rağmen çocukları hayatın içinde tutmayı başarmaktır. Bunun için yapılması gerekenlerin başında ilk olarak COVID-19 önlemlerini alarak aile üyeleri ve akraba ziyaretlerine önem vermek gelmektedir. İkinci olarak bütün aile bireylerini kapsayacak şekilde teknoloji, internet ve ekrana mesafe koymak ve bireylerin yaşlarına göre gerekli sınırlandırmaları yapmak gerekir” ifadelerini kullandı.“AİLE BAĞLARIMIZIN GÜÇLENMESİ İÇİN BİRLİKTE VAKİT GEÇİRELİM”
Teknolojiye mesafe koyabilmek için yapılması gerekenleri anlatan Eşici: “Toplumun önemli bir parçası olan esnaf ve zanaatkarları gezmek, alışveriş yapılmasa bile o dükkanların içindeki malzeme ve çalışanları tanımaya çalışmak, çocukların orada vakit geçirirken gizil öğrenmelerine fırsat yaratacaktır. Günlük belirli sürelerde, mümkünse akşam vakitlerinde birlikte yemek yedikten sonra, çocukların yaşına uygun olarak bir saat kadar da olsa geleneksel oyunlar oynamak, fıkra, bilmece vb. etkinliklere yer vermek, resim yapmak, ya da etkileşime dayalı diğer etkinliklere yer açmak, birlikte kitaplar okumak, üzerinde konuşmak aile geleneğinin güçlenmesine, dolayısı ile çocukların gelişimine katkı sağlayacaktır. Ara tatili çocuklarımızın dinlenmesi için bir fırsat olarak görürken, aile bağlarımızın güçlenmesi için birlikte vakit geçirelim. Güçlü, güvenli ve destekleyici aile ortamında çocuklarımızın bugün elde ettikleri mutluluğun gelecek yaşantılarında onlara yol göstereceğine inanalım” dedi.