İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
İL BAŞKANI UÇAR “30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI EMPERYALİZME KARŞI KAZANILMIŞ EN BÜYÜK KAHRAMANLIK DESTANIDIR”
Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanı Mehmet Neşet Uçar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 99. Yıl dönümünü yayımladığı yazılı basın açıklaması ile kutladı.
İl Başkanı Uçar mesajında şu ifadelere yer verdi:
Şanlı Zafer İle Milletimiz, Tüm Dünyaya Şartlar Ne Olursa Olsun Bağımsızlıktan ve Hürriyetten Ödün Vermeyeceğini Haykırmıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk ordusunun destansı zaferi ile sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünyanın gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biridir. Elde edilen bu şanlı zafer ile milletimiz, tüm dünyaya şartlar ne olursa olsun bağımsızlıktan ve hürriyetten ödün vermeyeceğini haykırmıştır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, bundan tam 99 yıl önce bugün, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da, eşsiz bir zaferle taçlandırıldı.
Kudretli Başkomutan’ın “Ya istiklal ya ölüm” emri, milletimizin genlerinde bulunan özgürlük ve bağımsızlık aşkı ile bütünleşerek, esaret zincirlerini söküp attı.
30 Ağustos Aynı Zamanda, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençlik Yıllarından İtibaren Kurduğu “Milletin Egemenliği” Düşü İçin Atılmış En Önemli Adımlardan Biridir.
30 Ağustos’u yalnız “askeri bir zafer” olarak tanımlamak mümkün değildir. 30 Ağustos aynı zamanda, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlik yıllarından itibaren kurduğu “milletin egemenliği” düşü için atılmış en önemli adımlardan biridir. Dumlupınar’da yakılan ışık, hala yolumuzu, geleceğimizi aydınlatmaktadır. Ve bizler, dün olduğu gibi bugün de hem özgürlük ve bağımsızlığımıza hem de millet egemenliğine aynı inanç ile gönülden bağlıyız.
Emperyalizme karşı, o gün koyduğumuz mücadele bugün de aynı inanç ve kararlılıkla yolumuzu aydınlatıyor. Ülkemizin tam bağımsız, özgür, demokratik, halkçı ve laik bir ülke olarak yürüyüşü mücadelemizde aynı kararlılıkla buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizi Demokrasi İle Taçlandıracağız.
Atatürk ve silah arkadaşlarının emaneti olan güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırarak “millet egemenliği” düşünü eksiksiz şekilde hayata geçireceğiz. Tek adam rejiminin yerini, milletimizin hak ettiği şekilde demokratik, laik, sosyal hukuk devleti alacak. Unutulmasın ki o gün geldiğinde, yalnız ülkemiz değil, içinde bulunduğumuz coğrafya da “barışın güneşi” ile aydınlanacak. Bu duygu ve düşüncelerle Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı en içten duygularımla kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.”