OPET& MEB işbirliği ile düzenlenen ‘Tertemiz yarınlar okullardan başlar’ yarışmasında okulumuz ilkokul kademesinde Türkiye 1. si olmuştur. Emeği geçen öğretmenlerimizi tebrik ediyoruz Mehmet Çolakoğlu İlkokulu Müdürü Erkan Murat, yarışmada 1. olan tüm öğrencilerini ve emeği geçen bütün öğretmenlerini kutladığını belirtti.
“GAZİLİK” UNVANI VERİLMESİ MECLİS’TE YENİDEN CANLANDIRILDI
Antep’e “Gazilik” unvanının verilişinin 100’üncü yıl dönümü etkinlikleri Birinci Meclis (Kurutuluş Savaşı Müzesi) Binası’nda düzenlenen etkinliklerle kutlandı, ecdadın bir asır önce verdiği mücadele ve Antep’in Gazi unvanını kazandığı süreç yeniden canlandırıldı.
TBMM himayelerinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Valiliği iş birliğinde 8 Şubat 1921’de Antep’e “Gazilik” unvanının verilişinin 100’üncü yılı, Ankara’da organize edilen özel bir etkinlikle kutlandı. Verilen bağımsızlık mücadelesi yeniden gözler önüne serildi. Etkinlikte, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları Gaziantep Savunması’nı temsil eden oyunları sergiledi. Bölge halkına bağımsızlık bilincini aşılayan Karayılan ve Şahinbey, düzenlenen oyunlarla anıldı. Gaziantep’e “Gazilik” unvanını kazandıran mücadele için 8 Şubat 1921’deki Meclis ortamı kutlama programında tekrar anımsatıldı ve 100 yıl önce Antep’e Gazi unvanını kazandıran kanun için protokol, ellerini kaldırarak oylamayı bir kez daha canlandırdı.
Kutlama programında TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, TBMM İdari Amiri ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ve eski Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler’in gerçekleştirdiği protokol konuşmalarının ardından hediye törenine geçildi.
ŞENTOP: SİVİL HALKIN SOKAK SOKAK DİRENİŞİ MİLLİ MÜCADELEDE AYRI BİR ÖNEME SAHİPTİR
Birinci Meclis’te açış konuşmasını yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun çok değerli sanatçılarının büyük bir ihtimam ile hazırladıkları etkinliği iftiharla izlediklerini aktararak, “100 yıl önce meclisimiz tarafından Antep’e gazilik beratı verilmesini, o tarihi andık. Aynı tarihi mekânda, sanatın o eşsiz anlatım gücünü de kullanarak, bize tekrar yaşatıldı. Birinci dönem milletvekillerimizin hamiyetperverliklerini anlatan bu temsille kurtarıcı ve kurucu meclisimizin 100 yıl önceki atmosferini hep beraber teneffüs ettik. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bugün Antep’e gazi beratı verilmesini tiyatro temsili ile idrak etmemizin bir sebebi de sanatın ve sanatçının, kendimizi ve tarihimizi anlatma aracı olarak kullanmak gerektiğine olan inancımızdır. Bugün tarihîmize ilişkin birçok izi Türk yapım şirketleri tarafından çekilmesini dünyaya pazarlanmasını tarihimizin doğru olarak anlatılması açısından ufuk açıcı bir pencere atfettiğini bu bakımdan çok önemli bulduğumu ifade etmek isterim. Değerli misafirler insanlık tarihinin en karmaşık, en sıkıntılı dönemlerinden biri 21’inci Yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanmıştır. Kurutuluş veya kuruluş yılları da diyeceğimiz dönemden mukadderatımıza sahip çıkmak ve mukaddes halkımızı muhafaza etmek imtihan edildik. Bağımsızlığımızı elde etmek için işgalcilere karşı savaştık. Şeref ve haysiyetimizi korumak, istikbalimizi temin etmek için milletçe hep beraber mücadele ettik. Birinci dünya savaşı sonrasında uğradığımız işgal ve istilaya karşı başlattığımız mücadeleyi bazen istiklal mücadelesi bazen kurtuluş savaşı bazen milli mücadele olarak adlandırıyoruz. Bu adlandırmaların hep ayrı ayrı yaşanan dönemi ve önemini yansıtmaktadır. Milli mücadelemiz anlatılırken, Erzincan’dan karsa kadar doğu vilayetlerimizin Antalya’dan Urfa’ya kadar olan güney vilayetlerimizin hürriyet ve istiklal uğruna verdikleri mücadelenin önemine ayrı ayrı atıf yapılmalıdır, istiklal savaşımızın güney cephesi sivil halkın sokak sokak hane hane direnişi ile milli mücadele tarihimizde ayrı bir öneme sahiptir. Milli mücadele tarihimizde Antep, Maraş, adana ve Urfa savunmaları yiğitlik kahramanlık ve fedakârlığın ulaşılmaz şahikalarıdır. Maraş’ı kahraman yapan, Urfa’ya Şanlı dedirten kutlu mücadele gibi, Antep’e gazilik payesi verdiren destansı mücadele de onlardan biridir. Milli mücadelenin daha başında namusunu ve toprağını kanının son damlasına kadar savunan Antepliler aslında Anadolu’da milli ilerleyişe örnek olması bakımından da eşsiz bir kale olmuştur. Antep savunması hem kendini hem de güneydoğu Anadolu’nun düşman işgalinden kurtaran sivil halkın bir zaferidir. Milli birlik ve milli inanç kuvveti ile şahlanışıdır. Biz yüzlerce yıl birbirimize omuz vererek ayakta kalmış bir milletiz. Toprakları işgal edilirken Antepliler de öyle yaptılar. 35 bin Antepli bütün imkânlarını seferber etti. Parası olan parasıyla altını olan altınıyla sivil dayanışmayı destekledirler. Dediler ki erzaklar ortaklaşa aynı şehrin. Eski askerler, emekli subaylar başta olmak üzere eli silah tutan herkes seferber oldu. Bir şehir topyekûn savunmaya geçti. Daha önce İngilizler silahlarını toplandığı için kendi silahlarını imkânsızlıklar içinde kurdukları atölyelerde yaptılar. Atacak kurşunları ve yiyecek ekmekleri kalmayıncaya kadar Fransızları şehre sokmadılar. Her şeyleri bittiğinde acı zehirli çekirdeğini bile öğütüp ekmek yaptılar. Birçok insan acı zerdali çekirdeğinden yapılan zehirlenmelerinden dolayı vefat etti. 1 Nisan 1920 de başlayan savunma 7 Şubat 1921 e kadar devam etti. 11 ay boyunca insanlar adeta açlıkla imtihan edildiler. Şehrin üzerine 300 binden fazla mermi ve top güllesi düştü. 27 mahallede 8 bine yakın ev iş yeri harap oldu. Buna rağmen Antepliler zulme rıza göstermediler zalime boyun eğmediler. Zillete düşürülmeyi hiçbir şekilde kabul etmediler. Sarsılmaz bir imanla ilerlediler. Devrin güçlü ordularından birine karşı bir ordu millet olduğumuzu gösterdiler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Gaziantep’in gazi mücadeledeki rolünü ve önemini ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep’i değil bütün Türkiye’yi kurtardılar veciz sözüyle ifade etmiştir. Verilen mücadelenin büyüklüğü Ankara’da an be an yakından takip edilmekteydi. Her gün Antep müdafaasını yazan hâkimiyeti milliye gazetesi 9 aydır düşmanla mücadele eden Antep’i İslam’ın en müthiş ve vatanını milletini ve izzetini iffetini korumak için 6 bin 317 vatan evladı Antep’te şehit olmuştur” şeklinde konuştu.
BAKAN GÜL: MİLLET İRADESİ YENİ ANAYASAYLA TAÇLANACAK
Gaziantep’e Gazilik unvanı verilişinin 100’üncü yıl dönümü nedeniyle Birinci Meclis’te düzenlenen kutlama programında konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Bugün 1921 Anayasasının ruhuyla, cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken yeni bir toplumsal sözleşmeyi yine Gazi Meclisimizin iradesiyle, milletimizin iradesiyle yeni anayasayla taçlanacağına olan inancımız tamdır. Bugün bu etkinliğin onuruna şahitlik eden protokola ayrıca teşekkür ediyorum. Böyle bir onuru bizlere bırakın ecdadımıza saygılarımızı sunuyoruz. 100 yıl önce varlık ve yokluk durumuyla karşı karşıya kalan milletimiz, tarihi bir direniş göstererek ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek boyun eğmemiştir. Antep halkının ortaya koyduğu bu destansı direniş kısa zamanda Anadolu’nun 4 bir yanına sirayet etmiştir. Kurtuluş mücadelemizin meşalesini yakmıştır. Annesinin örtüsüne düşman eli değmesin diye mücadele edip şehit olan Şehitkamil, Karayılanların ve Şahinbeylerin öncülük ettiği ruh, bütün Anadolu’yu kapsamıştır” dedi.
BAŞKAN ŞAHİN: BUGÜN, ONURLU VE ŞEREFLİ BİR ŞEHRİN İMZASINI ATMAK İÇİN BURADAYIZ
Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 100 yıl önce, Gazi Meclis’in Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığında toplandığını hatırlatarak, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ayıntap’ı ‘Gazi’ yapmak için olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. Bu onur günümüzde, bu şeref günümüzde, bu gurur günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ediyor, hepinize hoş geldiniz diyorum. Ayıntap, Evliya Çelebi’nin ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’ dediği, ‘Dünya’nın Göz Bebeği’ dediği şehir. ‘Bu şehri anlatmaya ne kalem ne kelam yeter’ diyen bir şehir. Ensar şehir. Lezzetin başkenti. Selam olsun şehrimden sizlere. Bu şehir ‘ya istiklal, ya ölüm’ diyenlerin şehri. Bu şehir; söz konusu vatansa, gerisi teferruattır diyenlerin şehri. Bu şehir; toplu vurdukça yürekler, onu top dindiremez diyenlerin şehri. Bu şehir; ‘Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var’ diyenlerin şehri. ‘Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma sakın; siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın’ diyenlerin şehri. ‘Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyenlerin şehri. İşte bu şehrin bir evladı olarak, bugün hemşerilerimizle hem geçmişi yad etmek, onurlu ve şerefli bir şehrin bugün imzasını atmak için buradayız. Hem bugün yaşadıklarımızı daha iyi anlamak için buradayız, hem de el ele, gönül gönüle geleceğe imza atmak için buradayız. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın himayesinde, 100’üncü yıldayız. 100’üncü yıllar yaşamak için buradayız. Gazi Şehrim, zerdali çekirdeğiyle, aç kalarak direnen şehir bugün dünyanın lezzet başkenti olmuştur. Taş üstüne taş kalmayan, baş üstüne baş kalmayan şehir koca savaşa rağmen, yüzlerce fabrikaları ile aş üretmiş, iş üretmiştir. Bugün aramızda olan sanayicilerini, kıymetli başkanlarını, Şehri Emin olarak saygıyla, hürmetle selamlıyorum. İşte bu yüzden Gaziantep diyorum. Şartlar değişse bile, vazifemiz hep aynı. Zaman değişse bile, vazifemiz hep aynı diyorum. Söz veriyoruz. Gelecek yüzyıl için, torunlar burada oturduğu zaman, nasıl biz bugün ecdatla övünüyorsak, rabbime hamd ediyorsak, torunlar bu ecdatla da övünecek. Söz veriyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, çağdaş uygarlık seviyesinde, Dünya’nın 10’uncu ekonomisi olmasına söz veriyoruz. Haklının düşman olduğu bir dünya için söz veriyoruz. Adalet Bakanım, bu toprakların yetiştirdiği kıymetli bakanım, dünyanın adalete, daha güzel bir dünyaya ihtiyacı var. Bunu sağlamak için söz veriyoruz. Bu sözümüz bu kutlu mecliste istiyoruz. Zafer inanların olacak. Zafer Türkiye Cumhuriyeti’nin olacak. Zafer Türk Milleti’nin olacak diyor. Hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum” diye konuştu.
VALİ GÜL: TARİHİ ANI YENİDEN CANLANDIRIYORUZ
Gaziantep Valisi Davut Gül, 2020 ve 2021 yılının Antep Savunması’nın 100’üncü yılı olduğuna vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, bu iki yıl içerisinde kimi zaman tarihi olayları anarak, kimi zaman da kutlayarak şehirdeki bütün paydaşlarla, kamu kurum ve kuruşlarıyla bu etkinlikleri yapıyoruz. Bugün de, Sayın Meclis Başkanımızın himayelerinde bu tarihi anı canlandırıyoruz. Çok şey söylenebilir ama birkaç şey söylemek gerekiyorsa, 11 ay hiçbir yerde ciddi anlamda destek almadan Gazianteplilerin mücadelesi ile Gazi Mustafa Kemal’in diğer şehirlere örnek gösterdiği bir şehir Gaziantep. Bu vesile ile başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere Gaziantep’e Gazilik unvanı veren bütün meclis üyelerine, o dönemde şehit düşen, gazi olan ve ebediyete irtihal eden bütün büyüklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün de bize bu imkanı veren meclis başkanımız ve ekibi başta olmak üzere, çok yoğun programına rağmen bugün buraya gelen her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyor, saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“ANTEP, ANADOLU’NUN İSTİKLALİNİ VE İSTİKBALİNİ KURTARMIŞTIR”
TBMM İdari Amiri ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ise şunları söyledi: “100 yıl aradan sonra Birinci Meclis’in koridoru ve salonunda yeniden canlandırılan mücadele bugünkü Gazi şehrin maneviyatını oluşturmaktadır. Gazi şehrin evlatları işgal girişimlerine iman dolu göğüslerini siper ederek sadece Antep’in değil bütün bir Anadolu’nun istiklalini ve istikbalini de kurtarmıştır.”
DİNÇERLER, MÜCADELENİN DİPLOMASİ BOYUTUNA DİKKAT ÇEKTİ Eski devlet bakanı Vehbi Dinçerler de 100 yıl yaşanan mücadelenin diplomasi boyutunda değinerek yaşanan mücadelenin karanlıkta kalan yanlarını gün yüzüne taşıdı. Dinçerler, Şehitkamil, Şahinbey ve Karayılan gibi mücadelede önemli getiriler sağlayan isimlerin o dönemki mevcut koşullarına dikkat çekerek bağımsızlık meşalesinin hangi örnek mücadelelerle başarıya ulaştığını hatırlattı. Dinçerler, sözlerini şöyle tamamladı:” Bugüne getirdiğimiz zaman konuyu, dün Wilson’un kapısında bekleyenler bugün Biden’ın kapısında duruyor. Ama bugün o günden çok uzak. Biz bugün galiplerdeniz. Bu öyle bir galibiyet ki devam edeceği aşikardır. Antep’in yaktığı ateşin bugüne ciddi yansımaları mevcuttur.”