İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
Hayat Eve Sığar’da “KELEPÇELİ SİSTEM”
Hayat Eve Sığar’da (HES Kodu) uygulamasında artık kelepçeli sistem devreye girmiştir. Karantina uygulamasında testleri pozitif çıkan vatandaşlarımız için tedbirler en üst seviyede alınarak halkın ve vatandaşın sağlığını kelepçeli sistem uygulayarak güven altına alınmaktadır.
Testleri pozitif çıkan vatandaşlarımızın 14 günlük karantina uygulamasında Hayat Eve Sığar’da karantina altına alınan kişiler evde izolasyon olması gerekirken dışarda gezerek veya düğün-derneklere katılarak katılarak kendi sağlıklarını hiçe sayan vurdum duymaz vatandaşlarımız için artık tedbirler en üst seviyede alınarak kelepçeli sistem başlamıştır.
SİSTEM NASIL İŞLEYECEK
Bakanlık 2 farklı model üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Henüz hangisinin kullanılacağı kesin değil. Hastaneye başvuran ve daha sonra filyasyon ekiplerince takibe alınan COVID-19 pozitif hastalara ‘akıllı bileklik’ takılacak. Bu bileklikler ‘elektronik kelepçe’ uygulamasına benziyor.
Denetimli serbestlik-kadına yönelik şiddet ve uzaklaştırma cezalarında kullanılan kelepçeler aslında elektronik bir izleme ünitesi. Kişinin konutunu terk etmesi, belirlenen yasaklı yerlere gitmesi gibi durumlarda alarm vererek kolluk birimlerini uyarıya geçiriyor, mağduru koruyor.
Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya geçirmeyi düşündüğü ‘elektronik bileklik’ de benzer mantıkla çalışacak.
14 gün karantinada kalması gereken hastanın, bileklik sayesinde karantinayı evinde geçirdiğinden emin olmak, dışarı çıkması gerektiği durumlarda ise nereye gittiğini ve kimle görüştüğünü takip etmek amacıyla kullanılması planlanıyor.
İkinci model ise bileklik ile aynı mantıkta çalışacak ‘kutu’ sistemi. Hastaya bileklik takmak yerine evine bir cihaz bağlanacak. Bu cihaz kişiyi takibe alacak. (Hırsızlara önlem için takılan, her hareketi algılayan sensörlü alarmlar gibi düşünebilirsiniz)
Belirlenen sınır aşıldığında cihaz alarm çalarak hastayı uyaracak. Hasta uyarıya riayet etmez, evden ayrılırsa, merkeze kural ihlali yapıldığına dair sinyal gidecek. Kutu yerinden hareket ettirilir ya da oynatılmaya çalışılırsa aynı alarm yine devreye girecek.
Her 2 model de Singapur, Hong Kong, Çin ve Güney Kore’de koronavirüs pozitif hastaların takibi için aktif olarak kullanılıyor.
Elektronik bileklik uygulamasının nisan-mayıs aylarında da gündeme geldiğini hatırlatan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Alınan kararı destekliyorum, denenebilir. Bu kadar uyarıya rağmen hâlâ pozitif olduğu halde karantina kurallarına uymayan çok kişi var” diyor.
Çin’de yapılan e-spor turnuvasına katılan oğlu İrfan Tükek ve dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların 14 gün boyunca benzer koşullarda bir otel odasında karantinaya alındığını ve deyim yerindeyse burunlarını dahi dışarı çıkaramadıklarını da anlatan Prof. Dr. Tükek: “Biz hastaları evde nasıl tutarız bunu tartışıyoruz. Toplumun bilinç seviyesi maalesef bu. O nedenle gerekirse polisiye tedbirin de şart olduğunu düşünüyorum” diyor. (Yaşar Elma)