İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
SANKO ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA TOPLULUĞU’NDAN ONLINE ZAFER BAYRAMI KUTLAMASI
SANKO Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu, korona virüs salgını nedeniyle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı online olarak düzenledikleri törenle kutladı.
SANKO Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu Başkanı Tıp Fakültesi 5’inci sınıf öğrencisi Stajyer Dr. Süleyman Akıllı’nın moderatörlüğünde düzenlenen tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Stj. Dr. Akıllı, yaptığı ‘Zafer Sunumu’nda, “26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos 1922 gününe kadar beş gün beş gece devam eden Büyük Taarruz; Büyük Zafer ile sonuçlanmıştır” dedi.
Şanlı Zaferde; planlama, hazırlıktaki titizlik, gizlilik ve askeri dehanın kilit roller üstlendiğini belirten Akıllı, “Büyük Zafer’in ardından Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa 1 Eylül 1922’de önemli ve tarihe geçen şu sözü söylemiştir: ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!’. Bu sözle, düşmanın Anadolu’dan atılacağını açıkça beyan etmiştir” şeklinde konuştu.
Akıllı, “Büyük Zafer’in 98’inci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm kahraman şehit ve gazilerimizi büyük minnet ve saygı ile anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyorum” ifadelerini kullandı.
SANKO Üniversitesi Ortak Dersler Başkanı Prof. Dr. Şahin Abdullah Sırmalı, “Kurtuluş Yolu” konulu sunum yaptı.
Prof. Dr. Sırmalı, Sakarya Meydan Muharebesi’nin düşman ordusu için sonun, Türk ordusu için ise İzmir’e uzanacak kurtuluş yolunun başlangıcı olduğunu anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük Önder düşmana taarruz için üç vasıtanın yeterli olduğunu ifade ederek, bu vasıtaları şu şekilde sıralamıştır:
‘Birincisi, milletin kendisidir. Milletin varlığı ve istikbali için gönlünde vicdanında belirmiş olan istek ve emellerin sağlamlığıdır.
İkincisi milleti temsil eden meclisin göstereceği kararlılık ve yiğitliktir.
Üçüncüsü milletin silahlı evlatlarından oluşan ordumuzdur. Bu üçünü yeterli görmedikçe taarruz edilmeyecektir.’”
Büyük Taarruz hazırlıklarını Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 8 numaralı not defterini kullanarak anlatan Prof. Dr. Sırmalı, sözlerini şöyle tamamladı; “Büyük Önder bu defterde; 6 Mart 1922’den 12 Nisan 1922’ye kadar cephedeki orduyu teftiş etmiş, izlenimlerini gün gün ve saat saat not etmiştir. 1922 Haziranının ortalarında teftişin sonunda, Büyük Taarruzu 26 Ağustos 1922’de başlatmış, 30 Ağustos 1922’de zaferi kazanmış ve 9 Eylül 1922’de İzmir’e girmiştir.”