İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
Doğan: “Kadın cinayetleri son bulsun”
CHP Gaziantep Kadın Hakları ve Sorunlarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Nurgül Doğan, bundan tam 5 gün önce, acılı anne ve babası Duygu’nun cenazesini kaldırdı. Duygu ve daha nice hayatının baharında kadınlarımız, kızlarımızın öldürüldüğü bir zaman da , İstanbul Sözleşmesinden ayrılalım tartışmasını yapmak ve bunu dillendirmek en başta kadınlara ve Atatürk’ün kurmuş olduğu Çağdaş Türkiye Cumhuriyetine bir ihanettir! dedi.
Kadın Kolları İl Başkan Yardımcısı Nurgül Doğan, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Hakları ve Sorunlarından Sorumlu İl Bşk Yrd. Nurgül Doğan olarak kadın cinayetleri ile ilgili basın açıklaması yapma gereğini duyduk.
Bugün, burada menfur bir olay sonucu hemşerimiz, Duygu Delen’in yaşamını kaybetmesi süreciyle ilgili olarak yasal sürecin adil bir şekilde sorumlu veya sorumluların gereken cezayı almaları için Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Başkanlığı olarak elimizden geleni yapacağımızı ve olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna deklare ederiz. Nitekim suçlular cezalandırılsa bile ; Bu tür kadın cinayetleri bitmedikçe hedefimize ulaşmış sayılmayız.!
Ne , Özge Canları unuttuk, ne Pınar Gültekinleri, ne Rukiye Çermanları, ne Hülya Özmenleri, ne Canan Nergisleri ne Selma Tetikleri ne de şu an adını sayamayacağım , Binlerce CANIMIZI !! Ve hiç bir kadın cinayetini unutmadık; Unutmayacağız da ! Sadece 2020 Yılının Haziran ayında 21 kadınımız vahşice öldürüldü.
Bundan Tam 5 gün önce, acılı anne ve babası Duygu’nun cenazesini kaldırdı. Duygu ve daha nice hayatının baharında kadınlarımız, kızlarımızın öldürüldüğü bir zaman da , İstanbul Sözleşmesinden ayrılalım tartışmasını yapmak ve bunu dillendirmek en başta kadınlara ve Atatürk’ün kurmuş olduğu Çağdaş Türkiye Cumhuriyetine bir ihanettir!
Ailenin ve kadının korunması kadına karşı şiddetin önlenmesine dair , 6284’ Sayılı kanun eksiksiz olarak uygulanmadığı sürece; Maalesef , kadın ölümlerine engel olamayacağız. İstanbul Sözleşmesi olarak bildiğimiz Avrupa Konseyinin kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması, kadınlara karşı şiddet uygulayanların, adalete teslim edilmesi amaçlanmaktadır. Esas itibari ile erkekler ve kadınlar arasında eşitsizliğin bir eşitliğe dönüşmesine yönelik pozitif ayrımcılığın daha somut olarak uygulanmasına dönük yasalar ve yönetmeliklerin getirilmesi kaçınılmazdır.
Ne yazık ki, özellikle AKP’li siyasilerin söylediği sözler eski Meclis Başkanı ve eski AKP Milletvekili Bülent Arınç’ın “kahkaha atan kadın iffetsizdir” yine, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Uğur Işılak, katıldığı bir televizyon programında “Kadının fıtratında erkeğe, köle olmak var” ifadesini kullanmış. Yine ‘kadın ve erkeğin eşit olması fıtrata ters diyebilen’ bir Cumhurbaşkanımız var. Baştaki yöneticilerimizin kadına bakış açısı ve de çağdışı söylemleri Türkiye toplumunda, kadına karşı şiddetin artmasına ve kadının bir meta gibi görülmesine neden olmakla birlikte, kadın cinayetlerinin de artmasına neden olmuştur.
Kadın çoğunluğunun olduğu Hükümet Meclislerinde Savaş kararları bile kolaylıkla alınamaz. Çünkü; Kadın, Sevgidir. Şefkattir. Annedir. Hangi Anne? Bir evladını haksız bir savaşa gönderebilir ki; Hangi anne başka bir annenin üzülmesini, ağlamasını isteyebilir ki? O yüzden bizler bir kadın bir anne olarak empati yapalım. Duygu Delen bizim bir evladımızdır. Allah kimseye özellikle de bir anneye , Duygu Delen gibi pırıl pırıl bir çocuğunu kaybetme acısını yaşatmasın!! Duygu Delen gencecik bir kızımızdı güzel hayalleri vardı okuyacaktı. Ülkesine ve milletine yararlı faydalı bir kadın olarak mücadele edecekti. Bizlerin, Duygu Delenle ilgili yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bundan sonra başka Duygu Delen’ler ölmesin. Sözlerimi, toparlayacak olursam. Bizler artık kadın cinayetlerinin yaşanmaması için HAK, HUKUK, ADALET diyerek adaletin yerini bulmasını suçluların gerçek anlamda hak ettiği şekilde cezalandırılmasını, Adaletin güçlünün yanında değil haksızlığa uğrayan ezilenlerin, mazlumların yanında durarak artık, kadın cinayetlerinin son bulmasını temenni ediyoruz.”