İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
AHMET GÖK’TEN MEB’E UYARI ve TAVSİYELER
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet GÖK, Okulların açılıp açılmamasıyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Başkan Gök, açıklamasında şunları söyledi: “Öncelikle okulların açılıp açılmayacağı, örgün öğretime geçilip geçilmeyeceği hususunda verilecek karar, tek merkezden alınmamalı, İllerin inisiyatifine bırakılmalı, iller bu inisiyatifi ilçelere, ilçeler mahalle veya köylere bırakmalı, il, ilçe, köy, mahalle ve eğitim kurumlarındaki servisçiler, kantinciler, okul aile birlikleri, veliler, muhtarlar, sendikalar, eğitim ile ilgilenen dernek ve vakıflar kısacası tüm paydaşlar işin içine katılıp, istişare edilerek karar verilmeli ve süreç yönetilmelidir. Yani hem karar mekanizmasında hem de süreç yönetiminde ortak akılla hareket edilmelidir.
Önümüzde 3 seçenek var:
- Okullar Örgün Eğitime Geçecek
- Uzaktan Eğitim Yapılacak
- Hibrit Eğitim Modeli uygulanacak
Bunları tek tek ele alıp incelemek ve tavsiyelerde bulunmak gerekiyor
Birinci seçenek kararlaştırılırsa yani okulların tamamı Örgün Eğitime geçer ve yüz yüze eğitim başlarsa ne ile karşı karşıya kalırız? Bu sistemde neler yapmalı ne gibi tedbirler almalıyız?
Örgün eğitime geçersek ne ile karşı karşıya kalırız:
- 18 milyon öğrenci ve yaklaşık 2 milyon eğitim çalışanı bir anda yüz yüze etkileşime geçerse bulaş riski kat be kat artacak, pandemi süreci sağlık açısından işin içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Aslında bu sistem ile tüm okulları açmak demek, ifade edilmese de Sürü Bağışıklık Sistemine geçmek anlamına gelir. Sağlık sistemimiz ne kadar güçlü olursa olsun bu durumun altından kalkamaz ve sadece sağlık alanında değil toplum genelinde sosyolojik olarak ciddi krizlere yol açabilir.
İlle de Örgün Eğitime geçeceğiz denilirse neler yapılmalı, ne gibi tedbirler alınmalıdır:
- Okulların kapasiteleri Sosyal Mesafeye uygun hale getirilmelidir. Örneğin: Sıralar arasında en az 1 metre olacak şekilde her sıraya 1 öğrenci oturmalıdır.
- Okulların temizlik ve hijyen malzemesi ihtiyaçları derhal temin edilmeli, okullara bunun sürekliliğini sağlayabilmeleri için bütçe temin edilmeli, okullar bunları istedikleri zaman kullanabilmeli ve okullarda ödenek sıkıntısı yaşanmamalıdır.
- Okul ve kurumlarda sürekli hijyen sağlanması için gerekli olan temizlik personelinde eksiklik söz konusudur. Bu sıkıntı hemen çözülmeli ayrıca İşkur bünyesinden gelen TYP çalışanları her sene olduğu gibi Ekim veya Kasım ayında değil, Ağustos sonu gelmeden göreve başlatılmalıdır.
- Okullardaki mevcut öğretmen açığı derhal giderilmeli bir tek ders dahi boş geçmemelidir.
- Okula geliş gidişlerde Öğretmen ve öğrencilerin sosyal mesafeye uygun bir şekilde ulaşımı sağlanmalıdır.
- Kantinlerde, yemekhanelerde, okul pansiyonlarında ve spor salonu, konferans salonu gibi okulun tüm eklentilerinde sosyal mesafe, hijyen ve diğer tüm tedbirler en üst düzeyde alınmalıdır.
- Öğrencilerin her an ihtiyaç duyabilecekleri maske, kolonya ve dezenfektan gibi ihtiyaçları çantalarında veya her sınıfta bulundurulmalıdır.
- Öğrencilerin tamamında maske, mesafe ve hijyen kuralının uygulanması hususunda bilinç oluşturulmalıdır.
- Okula devam zorunluluğu olmamalıdır.
- Okullardaki tüm işleyişe yukarıda ifade etmiş olduğum tüm paydaşlar dahil edilmelidir.
Bir çırpıda aklımıza gelen bu 10 maddenin gerçekleşmesinin ne kadar zor olduğu ortadadır. Bir öğrencimizde Covid-19 tespit edildiğinde sınıf mı karantinaya alınacak, okul mu? gibi aklımıza gelmeyen sorular ve olasılıkları da dikkate alırsak okulların Örgün Eğitime Geçmesi her anlamda ciddi sıkıntılara yol açacaktır.
İkinci seçenek kararlaştırılırsa yani okulların tamamında Uzaktan Eğitim uygulanırsa ne ile karşı karşıya kalırız? Bu sistemde neler yapmalı ne gibi tedbirler almalıyız?
Uzaktan Eğitime geçilirse ne ile karşı karşıya kalırız:
- Pandemi Süreci açısından ve sağlık sistemi açısından olumlu sonuçlar ortaya çıkar.
- Sağlık yönünden güven sağlanmış olur ancak eğitim açısından yüz yüze yapılan eğitim kadar faydalı ve başarılı olmaz. Son dönem uygulandı ve görüldü ki: alt yapısındaki eksiklikler, teknolojik eksiklikleri vs. bir yana, Uzaktan Eğitim, bizim kültürel ve sosyolojik yapımıza uygun bir yöntem değil.
- Eğitimde Fırsat eşitliği sağlamada sıkıntılar ile karşılaşılır. Çünkü ülkemizde bırakın interneti veya bilgisayarı, hayatında akıllı telefon dahi görmemiş öğrencilerimiz mevcut.
- Öğrenciler yeterince ciddiye almadığı için Uzaktan Eğitim Sisteminde Online derslere katılım oranı çok düşük oluyor.
Uzaktan Eğitim tercih edildiği takdirde ne gibi tedbirler alınmalı ve neler yapılmalıdır.
- Uzaktan Eğitim pandemi sürecinde sağlık açısından en uygun yöntemdir. Ancak Eğitim açısından aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Uzaktan Eğitime karar verilirse öncelikle fırsat eşitliği sağlanabilmesi için dezavantajlı öğrencilere, bilgisayar, tablet, internet temini gibi maddi, manevi destek sağlanmalıdır.
- Uzaktan eğitim mutlaka interaktif hale getirilmeli bunun sağlanması için gerekli alt yapı çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır.
- Bakanlığın okullara ayırdığı online ders saatleri yeterli olmadığı düşünülmekte olup EBA üzerinden online yapılacak bu derslerin saatleri arttırılmalıdır. Bunun için gerekli alt yapı çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır.
- Öğretmenler sınıflarını gerekirse küçük gruplara ayırarak interaktif, online dersler vermelidir. Okul idareleri bunu organize etmeli ve öğretmenlere, Bakanlığın sağlayacağı destekle, gerekli imkanları sunmalıdır.
- Online derslere katılımın, yüz yüze eğitimdeki derslere katılmak kadar önemli olduğu öğrencilere iyice anlatılmalıdır. Okulların Rehber öğretmen ve psikolojik danışmanları ile sınıf rehber öğretmenleri öğrencilerinin online derslerin önemini kavrama hususundaki kültürel ve sosyolojik hazır bulunuşluk düzeylerini yükseltmek için, özel çalışmalar ve sunumlar hazırlayıp öğrencileri online derslere hazır hale getirmelidir.
Yukarıda ifade edilen maddeler tekrar değerlendirilip birinci seçenek ile kıyas edildiğinde, gerekli alt yapı ve teknolojik çalışmaları yaparak, Uzaktan Eğitim ile Devam edilmesinin daha uygun olacağı fikri ağır basmaktadır.
Önemli not: Uzaktan Eğitim Sistemi tercih edildiği taktirde Sınava girecek olan 8. Sınıf ve 12. Sınıf öğrencilerine, gerekirse sadece bu öğrencilerimizin katılabileceği, kısa süreli yüz yüze dersler de dahil olmak üzere her türlü desteğin sağlanacağı, sınava yönelik ayrı bir çalışma yapılmalıdır.
Üçüncü seçenek kararlaştırılırsa yani Hibrit yöntemi uygulanırsa ne ile karşı karşıya kalırız? Bu sistemde neler yapmalı ne gibi tedbirler almalıyız?
Hibrit Eğitim Yöntemi uygulanırsa ne ile karşı karşıya kalırız:
Hibrit yönteminde Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim birlikte yürütülecek, öğrencilerin bir kısmı okula gelirken bir kısmı evde online derslere katılacak, bir kısım derslerin sayıları azaltılacak, bazı derslerin süreleri kısalacak, bazı okullar iki veya üç devre şeklinde eğitim verecek şekilde ayarlanabilecek. Bakanlığın düşüncesine göre: haftalık 40 saat olan okul ders saati 20 saate düşecek, bazı temel dersler okulda yüz yüze verilecek, bazı dersler ise online yapılacak. Yine bakanlığın düşüncesine göre sınıflar ikiye bölünecek, bir grup Pazartesi, Çarşamba, Cuma, diğer grup ise Salı, Perşembe, Cumartesi günleri okula gidecek. Hibrit yöntemine göre bir öneri de ben sunabilirim; Örneğin: A okulunda 30 kişilik bir sınıf var diyelim. Hibrit yönteminde bu 30 öğrenci 10’ar kişilik 3 gruba ayrılabilir 1. grup sabah 8.30’da derse başlar 1’er saat sürecek 2 blok ders yapar ve 10.40’da okuldan ayrılır. 11.30’da ikinci devre başlar ve ikinci grup okula gelir aynı şekilde 1’er saatlik 2 blok ders yaparak 13.40’ta okuldan ayrılır. 14.30’da üçüncü devre olan 3. Öğrenci grubumuz okula gelir ve onlar da 1’er saatlik 2 blok dersten sonra 16.30’da okuldan ayrılabilirler. Her devreden sonra tüm sınıflar dezenfekte edilir. Devreler arasındaki 1 saatlik boşluk dezenfekte etme süresi için yeterli olmazsa bu süre uzatılabilir. Hibrit yöntemi uygulandığında mevcut öğretmen açığımızın yanında ekstra öğretmen açığı oluşmaması için öğretmenlerin ders yükünün haftalık 30 saatten 40 saate çıkarılması gerekebilir. Yani fedakar Eğitim çalışanlarımıza yeni bir yük gelmesi de muhtemeldir.
Hibrit yönteminde duruma, koşullara, okulun alt yapısı, fiziki ve sosyal imkanlarına göre bir çok seçenek ortaya çıkabilir. Bu bağlamda Hibrit sisteminde oluşabilecek seçeneklerde bir sınır yoktur. Dolayısıyla karar verilecek olan seçeneğe göre, karşılaşılması muhtemel sonuçlar da alınması gereken tedbirler de değişiklik gösterir.
Hibrit sistemde tercih edilecek model ve yöntem ne olursa olsun. Birinci seçenekte yani yüz yüze eğitim seçeneğinde karşılaşacağımız sonucun aynısı ile karşılaşacağız. Alınacak tedbirler ve yapılması gerekenler de birinci seçenekte ifade etmiş olduğum tedbirler ve yapılması gerekenlerin aynısı olacaktır. Yukarıda ifade etmiş olduğum tüm konuları göz önünde bulundurarak Gaziantep özelinde tercih edilmesi gereken yöntemin Uzaktan Eğitim Yöntemi olduğu kanaatindeyim. “Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat gibi…” diyen ecdada selam olsun.”