Suriye’ye dönüş hızı desteğe bağlı

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Mehmet Güllüoğlu, çoğunluğu Türkiye’den olmak üzere 200 bin Suriyelinin ülkelerine döndüğünü belirterek “Dünyanın Suriye içerisine vereceği destek ne kadar çok olursa tüm Türkiye’den de dünyadan da geri dönüş o kadar çok olacaktır.” dedi.

Güllüoğlu, yaptığı açıklamada, Fırat Kalkanı Harekatı başladığı günden itibaren AFAD ve Türk Kızılayının Suriye içerisindeki yardımlarının arttığını söyledi.

AFAD olarak Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları bölgelerinin yanı sıra İdlib’de de yoğun olarak insani yardım faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Güllüoğlu, bu kapsamda hem bizzat Türkiye tarafından inşa edilen kamplarda hem de halkın kendi imkanlarıyla kurduğu kamplarda çalışmaların hız kesmeden sürdüğünü aktardı.

Güllüoğlu, Suriye içerisinde yapılan faaliyetlerin bu ülkenin geleceği için önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Türkiye’de 3,5 milyon, dünyada da 5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Suriye içerisindeki imkanlar belirli bir seviyeye gelirse bu insanlar ülkelerine geri dönebilir. Bu anlamda iç karışıklık ve hava bombardımanlarının sona ermesi gerekir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının yapıldığı bölgeler ise temizlenmiş, hava bombardımanlarının olmadığı, Türkiye’nin kendi eliyle güvenli bölge oluşturduğu alanlar. Biz de özellikle bu bölgelerde Sağlık Bakanlığı ile sağlık hizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığıyla eğitim hizmetleri, diğer birimlerle altyapı, insani yardım gibi hizmetleri götürüyoruz. Özetle bu bölgedeki hayat şartlarını iyileştirmeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz günlerde açıkladı, şu an için 200 bin kişi geri döndü. Bunların çoğu da Türkiye’den. Çoğunluğu Türkiye’den olmak üzere 200 bin kişi artık kendi evlerine, köylerine ve topraklarına dönmüş durumda. Bölgedeki en önemli gelişme de zaten bunlar. Gerek Azez gerek Bab ve Cerablus’ta hizmetler arttıkça geri dönmeye devam edecekler.”

– “Savaşın durdurulması için herkes çaba göstermeli”

Güllüoğlu, 200 bin kişinin ülkesine döndüğünü yineleyerek “Yıl sonuna kadar bunun daha da artmasını bekliyoruz. Tabii yaşam şartları iyileştikçe sayının daha hızlı artmasını öngörüyoruz. Dönüş rakamı son yıllarda daha da hızlı artıyor. Çok daha artacağını söyleyebilirim ama rakam vermek şu an için uygun olmaz çünkü dünyanın Suriye içerisine vereceği destek ne kadar çok olursa tüm Türkiye’den de dünyadan da geri dönüş o kadar çok olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Güllüoğlu, Suriye’nin kuzeyinde yer alan İdlib’de bazı güvenlik sorunlarının gündeme geldiğini belirtti.

İdlib’in geçen seneki Astana görüşmelerinde “gerginliği azaltma bölgesi” olarak adlandırıldığına işaret eden Güllüoğlu, şunları söyledi:

“Geçen senelere göre şiddet azaldı ama halen güneyden bazen rejimin bazen de Rusya’nın saldırıları oluyor. İsteriz ki bunlar da artık iyice azalsın ve bitsin. Burası da güvenli bir bölge, varil bombalarının atılmadığı bir bölge olsun. Bu konuda da hem politik liderler seviyesinde, hem de ordular arasında görüşmeler devam ediyor. Bizler de içerideki kamplarımızla en azından insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.”

Güllüoğlu, Dera’dan da yeni bir göç dalgasının konuşulduğuna dikkati çekerek Ürdün sınırında 200 bin insanın sıkışmış durumda olduğunu, bu nedenle Suriye’deki savaşın topyekun durdurulması için herkesin çaba göstermesi gerektiğini kaydetti.