İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
Mühendisliği bırakıp pastacı oldular
– Gaziantep’te yaşayan inşaat mühendisi Pınar Emrullah ve endüstri mühendisi Merve Boz kardeşler, mesleklerini bırakıp pastacı oldu.
Yıllardır çevresindekilere pasta yapan kardeşler, tutku haline gelen hobilerini mesleğe dönüştürdü. İki kardeş, masalsı bir dünyayı andıran, şeker hamurundan çizgi film kahramanlarının olduğu rengarenk süsledikleri atölyelerinde birbirinden lezzetli pastalar yapıyor.
Pınar Emrullah, yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan beri pasta yaptığını belirterek işini çok sevdiğini söyledi.
İnşaat mühendisliğinin yanı sıra mimar da olduğunu aktaran Emrullah, “Üniversitede okurken evde pastalar yapmaya devam ettim. Bir yıl önce atölye açtık. Mimarlık son sınıf öğrencisiyken iç mekan tasarım projem bu pastaneydi. O zamandan çizilmişti. Her şey çok belliydi. Burayı açma fikri doğduğunda her şeyi yerine koyduk. Burası tamamen benim tasarımım.” dedi.
Hobi olarak başladığı pastacılığın zamanla mesleğe dönüştüğünü anlatan Emrullah, “Her doğum günümde kendim için bir şeyler yapardım. Şeker hamurunun varlığını öğrendikten sonra da denemeler yapmaya başladım ve bu hobi olmaktan profesyonelliğe doğru yol aldı.” dedi.
– “Gelen talepler bizi buna zorladı”
Emrullah, geçmişte pastacılığı iş olarak düşünmediğine dikkati çekerek şöyle konuştu:
“26 yaşındayım ve bu zamanda bu işi yapmayı pek düşünmüyordum. Otuzlu yaşlarıma gelince planlarım vardı. Yaklaşık bir yıl da özel bir şirkette mesleğimi yaptım ama gelen talepler bizi buna zorladı. O yüzden elimizdeki yeteneği değerlendirmemiz gerekirdi. Günün şartları da bunu gerektirdi. Ablamla beraber evden pastalar yapıyorduk. İkimiz de birbirimizden güç aldık ve bu atölyeyi açmaya karar verdik. Aile işi gibi oldu. Birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz. Burayı açtıktan sonra daha da branşlaştık. O figür yapıyorsa ben başka işler yapıyorum. O yüzden birbirimizi tamamlıyoruz.”
Müşterilerin atölyelerini çok beğendiğini ifade eden Emrullah, “Buraya gelenler çok etkileniyor. Toz pembe, mavi renkler sempatik geliyor. Masal evi gibi buluyorlar. Zaten bunu amaçlamıştık. Yaptığımız iş bunu gerektiriyor. Şeker hamurundan istediğimiz şekli yapıyoruz. Burası kafe tarzı bir yer değil ama insanlar burada zaman geçirmek istiyorlar.” dedi.
– “Kardeşle çalışmak çok rahat”
Endüstri mühendisi Merve Boz da 6 yıl özel bir şirkette çalıştıktan sonra işini bırakarak kardeşiyle pastacılığa başladığını anlattı.
Daha önce hobi olarak pasta yaptığını ancak 1 yıl önce açtıkları atölyede ticari üretime başladıklarını belirten Boz, şunları kaydetti:
“En çok Pınar pasta yapıyordu, onun yönlendirmesiyle ben de pastacı oldum. İnsanların beğenisi bizi buna zorladı. Gelen talepleri karşılayamaz hale geldik. Atölye kurma hayalimiz sürekli vardı. Güzel, keyifli gidiyor. Ev ortamı olduğu için rahatız. Önceki mesleklerimizle kıyaslarsak daha resmi ortamdan daha rahat ortama geçtik. En çok şeker hamuru pastalar yapıyoruz. Doğum günü, nişan pastaları yapıyoruz. Pastalarımızı canlı çiçeklerle süslüyoruz. Trendleri takip etmeye çalışıp, yenilikler yapıyoruz. Kardeşle çalışmak daha rahat oluyor. Birbirimizi anlıyoruz, idare ediyoruz. Daha rahat eleştiriler yapabiliyoruz. Bu bizi daha da geliştiriyor.”