İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
“Adaletsiz Kalkınma Olmaz”
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda açılan “İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı”nı örnek gördüğünü belirterek, “Adalet bizim için, su kadar, hava kadar önemli olduğuna, adaletin her noktada bize lazım olduğuna inandık. Adaletsiz kalkınma olamayacağına inandık” dedi.
Gaziantep’te bu yıl ilk kez düzenlenen Ceza infaz Kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında işyurtlarında üretmiş oldukları el emeği göz nuru ürünlerin tanıtımının ve satışının yapılacağı “İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı” 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda açıldı.
Fuarın açılışında konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün ve bugün hain terör örgütüyle mücadele ederken şehit olan asker, polis ve koruculara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm Türk milletine baş sağlığı diledi.
Şehitlerin emaneti olan aziz vatanı kıyamete kadar korumayı bir şeref bildiklerini, 1071’den beri Anadolu’yu hiç kimsenin aziz Türk milletinden ayıramadığını ve ayıramayacağını aktaran Gül, hiç kimsenin, hiçbir terör örgütünün ve bu örgütleri maşa olarak kullanan hiçbir gücün Türkiye Cumhuriyeti devletine diz çöktüremeyeceğini vurguladı.
BU TOPRAKLAR HAİNLERE KARŞI DİK DURUŞUN ADIDIR
Gül, Gaziantep’in milli duruşun şehri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bu topraklarda operasyon çekmek isteyenler her zaman olmuştur. Bu aziz topraklarda milletimize diz çöktürmek isteyenler hep olmuştur ama şunu bilmiyorlardı, bu milletin içinden çıkan Şehitkamiller, Şahinbeyler, Karayılanlar var. Bunu 100 yıl önce bu topraklarda düşmanlar gördü. ‘Tanklarla, tüfeklerle uçaklarla bu millete diz çöktürürüz’ diyenler Ömer Halisdemirleri, 15 Temmuz’da polisiyle, askeriyle, kahraman vatan evlatlarıyla, 7’den 70’e zenginiyle fakiriyle nasıl bir direniş gösterdiğini de bu hainler gördüler. Bu topraklar hainlere karşı, terör örgütlerine karşı dik duruşun adıdır. Bu topraklar, kanı pahasına, şehadet pahasına bu topraklarda bağımsızca yaşayan özgür, asil milletimizin bağımsız topraklarıdır. Bu nedenle 100 yıl önce bu kahramanca direnişi görenler 100 yıl sonra 15 Temmuz’da da gördüler. Türkiye 15 Temmuz’da 80 milyon gazi olmuştur. Şer odakları ne yaparsa yapsın bizler ilerlemeye, üretim yapmaya, büyümeye devam edeceğiz. Ülkemiz inşallah bu sene de ekonomik büyümesine çok iyi bir noktaya ulaştırmış olacak.”
ABDÜLKADİR YÜKSEL’İN ADI HASTANEDE YAŞATILACAK
Gaziantep’e yapılan yatırımlara da değinen Gül, Perilikaya Devlet Hastanesinin çok yakında hizmete gireceğini dile getirerek, “Gaziantep milletvekilleri olarak Sağlık Bakanımıza bir öneri götürdük. Perilikaya Devlet Hastanesinin adının Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesi olması yönünde. İnşallah Sağlık Bakanımız da onu uygun buldu. Gaziantepli hemşehrilerimiz adına inşallah Abdülkadir Yüksel ağabeyimizin adını orada yaşatma imkanına kavuşmuş olacağız.” diye konuştu.
MAHKEMELERDE TİYATRO OYNAMAYA DEVAM EDİYORLAR
Bakan Gül, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanların yargı önünde hesap verdiklerini anımsatarak, şöyle devam etti: “Bu hainlerin yapmış oldukları işgal girişimi devletimize, milletimize, bayrağımıza yapmış oldukları saldırı asla karşılıksız kalmayacaktır. Bunun takipçisi milletimiz adına biz olacağız. Hiç bir şekilde bu hainlerin yargı önünden kaçmasına ve cezasız kalmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Mahkemelerde tiyatro oynamaya devam ediyorlar. Kendisi tankın içerisinde suçüstü yakalanmış. Hakim soruyor, o da neredeyse suçu hakimin üzerine atacak. Bütün bunların en adil ve hızlı bir şekilde mahkemelerimizde yargılanmaları devam ediyor. Gezi sürecinden bu yana başlayan tüm bu girişimlerde aslolan Türkiye’nin bekasını ortadan kaldırmaktır. Eğer Türkiye başarısız, hasta adam pozisyonunda olsaydı, kimse Türkiye ile uğraşmazdı. Meyveli ağaç taşlanır. Bir iş yaparsanız önünüze engel koymaya çalışırlar. Türkiye de şaha kalktığı için, öncü bir ülke olduğu için gezi süreciyle başlayan bir ortadan kaldırma, Türkiye’nin gidişatını engellemeye yönelik bir proje ortaya kondu. Gezi meselesinin birkaç ağaç olmadığı, Türkiye’yi geriletmek, Türkiye’de bir iç karışıklık ortaya koymak, seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmak olduğunu söylediğimizde buna kendi arkadaşlarımız da dahil belki istihza edenlerin, bugün tüm bu gerçekleri gördüğü ortada. Gezinin de bir FETÖ işi olduğu, gezi sürecinden başlayan tüm bu meselelerin arkasında, FETÖ’nün devlet içeresine sızmış unsurlarının olduğu bugün gün gibi ortaya çıkmıştır.”
CHP’Lİ TEZCAN’A CEVAP VERDİ
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili söylediği sözlere de değinen Bakan Gül, şöyle konuştu: “Şimdi çıkmış bir tanesi diyor ki; ‘faşistsin, diktatörsün’ İktidara birilerinin arkasında ister vesayetçiler, ister darbeciler, farklı bir takım güçlerle işbirliği yaparak darbecilere sığınarak iktidara gelmeye alıştığın için, diktatör nedir, faşist nedir onu en iyi sen bilirsin. Ama demokrat kimdir, demokrasi nedir onu anlayamazsın. Asıl faşizm ve diktatörlük silahları, tankları millete çevirmektir. Asıl demokrat ve demokrasi kahramanı da millete çevrilmiş namlunun karşısına geçip ‘Milli iradeden başka hiçbir güç tanımadım’ demektir. Milli iradeden ü başka hiçbir şeye selam durmayan ve milli iradeden, sandıktan başka hiçbir gücü olmayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, dünya demokrasi tarihine geçen bir demokrasi kahramanıdır. Eğer faşist, diktatör örneği aramak istiyorsan çok fazla yorulmana gerek yok, etrafında ve kendi tarihinde, geçmişinde çok fazla var. Yarın cumhurbaşkanlığı seçimi için sizler de çıkacaksınız, milletin gözünün içine bakacaksınız. Milletin oy verdiği, seçtiği birine nasıl siz hakaret vari ifade kullanırsınız. Bu hakaretlerin hiçbir şekilde karşılığı yoktur. Bir 15 Temmuz gazisi olarak milli iradeyle, milletimizle omuz omuza gece gündüz çalışan bir cumhurbaşkanına, bir kişiye böyle bir ifade kabul edilemez. Kem söz sahibine aittir. Bunlara gülüp geçeriz. Bu lafları aynen kendisine iade ediyoruz. Türkiye siyasetinin seviyesini alçakça aşağılık bir seviyeye indirmenin kimsenin hakkı yok. Ama biz kim ne derse desin iş yapacağız.”
ŞAHİN: FUARI ÖRNEK OLARAK GÖRÜYORUM
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda yıllardır birçok etkinlik düzenlediklerini hatırlatarak, “Ancak bugün açılacak olan ‘İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı’nı örnek görüyorum. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Bu çalışmaların, şehrimiz ve ülkemiz için ziyadesiyle daha güzel çalışmalara vesile olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ‘tam adalet tam kalkınma’ diye yola çıktık. Adalet bizim için, su ve hava kadar önemli olduğuna, adaletin her noktada bize lazım olduğuna inandık. Adaletsiz kalkınma olamayacağına inandık. Bizim medeniyetimiz adaletli toplumu emrediyor, merhameti yol haritası olarak ortaya koyuyor. Adalet bakanımızın, çok zor bir zamanda bu makamda olması şehrimizi temsilen ülkemiz adaletinin ve güvenliğinin tesisinde çok önemli bir dönemi başarıyla çıkacağına inancım tam. Allah kolaylık versin dualarımız ve desteğimiz hep kendisiyle olacaktır.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞIYLA ÖNEMLİ BİR PROTOKOL İMZALADIK
Cezaevleri noktasındaki çalışmalar çok önemlidir. Özellikle kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dönemimde bu alanın ne kadar önemli olduğunu, insanı merkeze alan ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışında kaybedecek hiç kimsenin olmadığını her bir kardeşimin yaşama tutunmasıyla ilgili önemli çalışmaları sosyal devlet olarak yapmamız gerektiğini inandık. Bu alanda özellikle Adalet Bakanlığıyla birlikte hem kadın mahkumların çocukları hem içerdeki sosyal destek sistemlerinde çok güçlü bir şekilde çalıştırıp çok önemli sosyal projeler ürettik. Yaklaşık 4 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman da Cumhuriyet Başsavcılığıyla önemli bir protokol imzaladık. Kadın mahkumların çocuklarıyla ilgili destekler, bu çocuklara fırsat eşitliği verilerek hayata geleceğe iyi hazırlanmalarıyla alakalı bizim yapmaz gerekenlerle ilgili önemli bir başlık vardı. Aile Mahkemeleri açısından boşanmaların sayısını azaltmak için kurmuş olduğumuz sosyal destek rehabilitasyon sisteminin çok önemli bir başlangıcını başsavcımızın altına imza attığı protokolle başlattık. Gelinen noktada büyük bir başarı var. Ailelerin dağılmaması, boşanmaların olmaması için küçük küçük verilen desteğin bir aileyi, yuvayı ve çocukları kurtardığına şahit olduk. Bu konuda önemli bir sosyal çalışmayı başardık. Yine Cumhurbaşkanımızın talimatıyla eşi vefat edenlere verdiğimiz çok önemli bir destek var. Bir de eşi cezaevinde olanların dışardaki ailelerine verilmesi gereken destekle ilgili yine hem başsavcılığımız hem de belediyemizin sosyal destek birimiyle çok önemli çalışmalar yapıyoruz. İstiyoruz ki herkes buradan tutunsun, geleceğe umutla, huzurla barışla baksın. İşyurtları umut ve gelecek kapısı oldu. İşyurtlarına azıcık dokunduğunuz zaman ne kadar büyük işlerin yapıldığını gösteren büyük bir başarı hikayesi yazılıyor. 2023 vizyonuna doğru giderken 80 milyonun kardeşliği üzerine herkesin ama herkesin topluma kazandırılması safları sıkılaştırarak sevgi tohumları ekerek geleceği inşa etmemiz gerekiyor. Bu manada insani ve vicrani bakışı güçlü tutarak dünyaya rol model oluyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak bu türlü çalışmaların yanında ve hizmetindeyiz” dedi.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da gazi şehir de böylesi bir fuarın açılmasından dolayı gururlandığını bildirdi.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal, cezaevlerinde kalan hükümlü ve tutuklulara yönelik ceza infaz kurumlarında verilen eğitimin önemine değinerek, bu kapsamda 1997 yılında kurulan işyurtları kurumunca 180’den fazla iş kolunda 50 bini aşkın tutuklu ve hükümlüye mesleki eğitim verildiğini söyledi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ise, ceza infaz kurumlarının bir devletin insan haklarına yaklaşımının vitrini olduğunu söyleyerek, bu nedenle ceza infaz alanındaki faaliyetlerin ve yaklaşımların devlet birey ilişkilerinin en somut ortaya konulduğu alanları ifade ettiğini vurguladı.
Konuşmaların ardından protokol, stantları gezdi.