İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
GÜLLÜOĞLU “UZLAŞI KÜLTÜRÜNÜ” HAYATIN HER ALANINDA YAYGINLAŞTIRMALIYIZ”
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Güllüoğlu, arabuluculuk kurumunun etkin bir biçimde kullanılması çağrısında bulundu.
Adalet Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Gaziantep Barosu işbirliği ile “Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Arabuluculukta Avukatın Rolü” konulu sempozyumu Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan ve arabuluculuğun önemine değinen GTO Başkan Yardımcısı Güllüoğlu, ticari uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuğun etkin yöntem olduğunu belirtti.
Ticari hayat başta olmak üzere hayatın her alanında anlaşmazlıkların maddi ve manevi zaman kayıplarına neden olduğunu, iş dünyasının çözüm odaklı ve proaktif davranması gerektiğini vurgulayan GTO Başkan Yardımcısı Güllüoğlu, “Bireysel mutluluğumuz ve toplumsal refahımız için uzlaşı çok önemli bir kavramdır. Maddi ve manevi kazanç için “Uzlaşı kültürünü” hayatın her alanında yaygınlaştırmalıyız. Yaşanan uyuşmazlıkları çözmenin en iyi yolu karşılıklı müzakeredir. Özellikle ticari hayattaki uyuşmazlıkları “Arabuluculuk” sistemi ile çözmek en büyük maliyeti zaman olan biz iş insanları için oldukça önemlidir.” dedi.
Arabuluculuğun iş dünyası tarafından kullanımının arttırılması gerektiğine değinen GTO Başkan Yardımcısı Güllüoğlu, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada daha sonra şunları söyledi.
“ Hukuk demek güven demektir. Güven olursa reel sektör önünü görür ve daha kolay risk alıp yatırım, üretim yapar. Anlaşmazlıklarda hukuki süreçten önce arabuluculuk sistemine başvurmak çok daha kısa sürede sonuç almamızı sağlayacaktır. Eğer çözülmezse mahkeme yoluna gitmeliyiz. Yargı sistemimizin en önemli sorunun iş yükü olduğunu düşünürsek, daha hızlı karar alınması için “arabuluculuk” oldukça verimli alternatif çözüm yoludur.
Çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ile uyuşmazlıklar, kısa sürede daha az giderle ve tarafların daha yüksek bir memnuniyeti ile çözülebilmektedir. Anlaşmazlıkların çözümünde arabuluculuk sistemini kullanma konusunda farkındalık yaratmalıyız. Böylelikle hem mahkemelerin işi yükünü azaltırız, hem de iş hayatında daha hızlı yol alabiliriz. İş dünyasında rekabetin zorlaştığı ve zamanın çok önemli bir değere dönüştüğü bu çağda, arabuluculuğun sağladığı olanaklardan faydalanmak kritik önem taşımaktadır. ”