İnsan olmanın özelliği, yaratılışından var olan öğretmek ve öğrenmek ten geçer. İnsan mesuliyet sorumluluğunda yaratılmıştır. İnsanlığın kurtuluş rehberi olan Kur’ an i kerim de Rab il Alemin olan Allah; Okuma yazmanın öğrenmesi için Son Peygamber , Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi selem e Meleklerden Cebrail vasıtasiyla, Okuma ve yazmayı öğretmiş tir. Öğretmenin kutsallığı Cebrail aleyhi selamdan intikal etmiştir .Adem aleyhi selem dan başlayan bütün peygamberler aynı zamanda öğretmendirler. Öğrendiği ilmi öğretmeyen yani öğretmenliği hiçe sayan…
Çelik’ten, Üç Aylar ve Regaib Kandili’ Mesajı
Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Peygamber efendimiz (s.a.s) ‘in Kutlu Doğumunun 1446. Yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde dini hayatımızda “Üç Aylar” diye bilinen ilahi rahmetin coştuğu, mağfiret ve arınma mevsimine ulaşmanın sevinç ve heyecanını yaşamaktayız. Feyiz ve bereketle dolu bu maneviyat mevsimine 29 Mart 2017 Çarşamba günü girmiş bulunuyoruz dedi.
Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “ 30 Mart Perşembeyi Cumaya bağlayan gece de inşallah Regâib kandilini idrak etmiş olacağız. Halk arasında üç aylar diye ifade edilen Recep, Şaban ve Ramazan ayları, samimi kulların af ve mağfiretle ödüllendirilecekleri kutsal zamanlardır. Bu mevsim Allah’ın rızasını, Hazreti Peygamber(sav)’in şefaatini elde edebilmek için çaba göstereceğimiz zaman dilimidir. Üç ayların ilki olan Receb ayında; Regaib ve Mi’rac gecesi, ikincisi olan Şaban ayında Berat gecesi, üçüncüsü olan Ramazan ayında da bin aydan daha hayırlı olarak tarif edilen Kadir gecesi vardır.
Regaib gecesi, Allah’ın kullarına bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok sevap verdiği bir rağbet gecesidir. Regaib gecesi duaların kabul edileceği ve isteyen kullarına Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ve ikramını bol bol vereceği bir gecedir. Ne yazık ki müminler topluluğu olarak bizler, köklü bir medeniyete, engin tecrübeye, zengin birikime sahip olmamıza rağmen bir türlü sulh ve sükûnu, birlik ve beraberliği, muhabbet ve meveddeti, kardeşlik ve dayanışmayı, gerçekleştiremiyoruz. Müslümanlar olarak arzu ve isteklerimizi, daima iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate, Rabbimize yöneltmemiz gerekirken bölünüp parçalanıyoruz. İslâm’ın barış ve esenlik mesajlarını tüm insanlığa takdim ederek yeryüzünde hakkı, hakikati, hukuku, adaleti, ahlakı, fazilet ve erdemi gerçekleştireceğimiz yerde, enerjimizi sürekli boşa harcıyoruz. Artık kin, nefret ve intikam duygularından nefislerimizi arındırmalıyız. İslâm’ın barış ve esenlik mesajlarını asrın idrakine sunmalıyız. “Güven toplumunu ve bir arada yaşama ahlakını” yeniden tesis etmeliyiz.
Geliniz, üç aylar ve Regaib Kandilini fırsat bilerek önce nefsimizden başlamak üzere İslâm dünyasını, İslâm’ın dünyası yapmak için çaba gösterelim. İslâm coğrafyasını çocuklarımıza ve gelecek nesillere yeniden umut veren bir coğrafyaya dönüştürelim. Bunun için Müslümanlar olarak fert ve topluca bir muhasebe içine girelim. Nefislerimizi hesaba çekelim. Bilelim ki Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların selamette olduğu kimsedir. Mümin, elinden ve dilinden diğer müminlerin güven duyduğu, emin olduğu kimsedir. Müslüman Müslüman’a zulmetmez. Müslüman, Müslüman kardeşinin hakkına ve hukukuna el uzatmaz. Müminler kardeştirler. Hiçbir çıkar, menfaat ve maslahat, müminlerin bir arada yaşama ahlakına ve kardeşlik hukukunu ihlal etmesine neden olamaz. İslam coğrafyasını kan ve gözyaşının kapladığı, Ümmetinin birlik ve beraberliğinin bozulduğu şu günlerde adımlarımızı sevgiye, muhabbete, dostluğa ve kardeşliğe doğru atalım. “Güven toplumunu” yeniden tesis edelim. Başta ailemiz ve yaşadığımız şehir olmak üzere Ülkemizin ve İslam âleminin her köşesinde sevginin ve muhabbetin coşkusuyla birliğimizi ve dirliğimizi pekiştirelim. Geliniz, bu manevi iklimi fırsat bilerek, kendimizi, insanın kalbini karartan her türlü kin, nefret ve intikam duygularından arındıralım. Yüreklerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatalım. Benliğimizi ilahi rahmetten uzaklaştıran bencillik ve kıskançlıktan kurtaralım.
Bu duygu ve düşüncelerle Ülkemiz ve bütün İslâm âleminin üç aylarını ve Regaib Kandili’ni tebrik ediyor, bilhassa İslâm dünyasının her beldesinde akan kanların durmasını, insanlığın huzurunu tehdit eden her türlü şiddetin ortadan kalkmasını, savaşların yerini barışın, düşmanlıkların yerini dostluğun almasını, insanlar arasında “Güven toplumunu” yeniden tesis edilmesini Rabbimden niyaz ediyorum.”