Prof. Dr. Gür, Gençlik Davasına Sahip Çıkıyorsa O Ülkenin Geleceğinden Korkmayın

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) ve Akil Gençler Platformu tarafından Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış ile GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür’ün katılımıyla “Gençler Geleceğine Karar Veriyor” konulu etkinlik gerçekleşti.

 

1960’tan bu yana Türkiye’nin darbe anayasalarıyla yönetildiğini söyleyen Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış, askeri anayasayla asgari demokrasi olduğunu, askeri anayasalarla, darbe anayasalarıyla demokrasiyi yaşatmaya kalkıldığında da 1960 darbesinde yaşadığımız o acıların tekrar ettiğini söyledi. Bağış, “1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat, 27 Nisan e muhtırası ve akabinde 17 – 25 Aralık yargı darbe kalkışması, sonra da 15 Temmuz’daki hain, şerefsiz Fettullahçı Terör Örgütü’nün dış güçlerin maşası olarak düşmanın bile yapmadığını yani demokrasimizin beşiği olan Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladığını hep beraber gördük” diye konuştu.

 

Konuşmasında, sistemsel bir zaafımız olduğunu söyleyen Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış, bunu değiştirmek, bu zaafı ortadan kaldırmanın bizim istikbal mücadelemiz için son derece önemli olduğunu belirtti.

 

Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Bağış, “1923 Yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne dış güçlerin verdiği misyon özellikle de NATO’ya katılmamızdan sonra 1950’li yıllardan itibaren çantada keklik bir müttefik olmamızdı. Onlar talimat verecek biz askerlerimizi Kore’ye göndereceğiz. Onlar isteyecek Somali’ye, Afganistan’a askerimizi göndereceğiz. Onlar isteyecek biz soğuk savaşın en zor yıllarında özgür dünyanın en zor cephesini koruyacağız. 2002 yılından itibaren batının bize biçtiği ‘ne olsun, ne ölsün’ anlayışından rahatsız olan AK Parti iktidarı önce Türkiye’nin içerisinde hamlelerle bu ülkeyi güçlendirmeye kalkıştı. Yabancılar, o aşağılık aklın mensupları ‘Türkiye’yi büyüdükçe budanan kurudukça sulanan’ bir ağaca benzetirken, biz kendi içimizde ekonomik büyümeyi sağladık. Dünya tarihinde çok azdır bir ülkenin on yıl gibi kısa bir süre içerisinde kişi başına düşen milli gelirini üç kat arttırması. Oto yollarını, okullarını, hastanelerini, barajlarını, hava alanlarını üç kat arttıran on yıl gibi kısa bir sürede arttıran başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye bu güçlenmeyi sağladıkça, bunun verdiği özgüvenle dışarıdan o aşağılık akıldan gelen emirlere, ‘iyi ama benim ulusal çıkarlarım ne olacak, milletimin değerleri ne olacak, içinde bulunduğum bölgenin hassasiyetleri ne olacak’ demeye, Türkiye özetle bunlara, ‘One Munite’ demeye başladı” diyerek, Biz ekonomimizin güçlenebilmesi için, Türkiye’nin huzura kavuşabilmesi için İstikrarın güvence altına alınabilmesi için, demokrasimizin güçlenebilmesi, insan haklarımızın artabilmesi için 16 Nisan’da üzerimize düşeni yapmamız, 16 Nisan’a kadar da ulaşabildiğimiz herkesi bu mesajı aktarmamız gerektiğini söyledi.

 

 

 

 

 

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, bir ülkenin eğer gençliği davasına sahip çıkıyorsa o ülkenin geleceğinden korkmayın diyerek, bunun bizim tarihi köklerimizden gelen bir gelenek olduğunu söyledi. 12 Eylül’e gelinceye kadar Türkiye’nin çok büyük sıkıntılar atlattığını belirten Prof. Dr. Gür, sağ-sol çatışmaları içerisinde büyüklerimiz, annelerimiz, babalarımız ‘aman çocuklarımız hiçbir şeye bulaşmasın’ diyerek apolitik bir nesil olmasını istediklerini ifade etti.

 

Prof. Dr. Gür, apolitik olmanın; annelerimiz babalarımız için kazadan beladan, fikirlerden uzak, kendi halinde sakin bir çocuk ve öğrenci anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: “Apolitik dediğiniz nedir, sevgili gençler fikriniz yok mu? Yaşamıyor muyuz, aklımız var. O zaman bir fikrimiz var. Fikirsiz insan olmaz. Apolitik dediğiniz affınıza sığınarak söylüyorum suya sabuna dokunmayan ot gibi yaşar. Bunu istiyor musunuz? Hayır, istemiyoruz. Niye böyle bir öngörü sunuldu bize? Apolitiklikten kasıt şuydu; onların beyni boş olsun ki biz istediğimiz gibi onları istediğimiz yere evirip çevirelim. Fast-food yaşama alışmış olan sevgili gençlerimiz, internet hızıyla haz ve hız arasında gidip gelen bohem hayat yaşayan bir gençlik olsun istediler. Kısmen de başardılar. Ama ne zaman ki vatan mevzu bahis oldu hiç tereddüt etmeden bizlerin bile acaba bu nesil mi bizi kurtaracak, geleceğimizi bu nesle mi atfedeceğiz dediğimiz o günlerde 15 Temmuz gecesi siz meydanları bizden önce doldurarak vatan mevzu bahis olduğu zaman tereddüt etmeyeceğinizi net olarak ortaya koydunuz.”

 

Prof. Dr. Gür, “Maya sağlammış ve bu ülkenin çocukları her ne kadar davasından uzak zannedilse bile iş başa düşünce hiç tereddüt etmeden canını da, malını da verir. İkbal ve istikbalini ülkesine feda eder. Bu bizim açımızdan çok sevindirici ama şöyle bir sorunumuz var. Genellikle gençliğimiz bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar ve bu özellikle maalesef birileri tarafından çok iyi kullanılıyor. Bilgi sahibi olmadan fikir üretmeye kalkarsak ciddi manipülasyonlara alet oluruz” dedi.

 

Bugüne kadar 6 referandum yapıldığını ve bunlardan 5 tanesinin ‘Evet’ çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Gür, Anadolu insanının kültür farklılıklarına, yaşam tarzı değişikliklerine rağmen her zaman doğruda birleştiğini vurguladı. Prof. Dr. Gür, “Bu yüzden de gençliğimiz referanduma sahip çıkacak, kendi geleceklerine ve ülkenin istikrarına katkı sağlamak için “evet” diyecektir” diye konuştu.

 

Gaziantep Akil Gençler Platformu Başkanı Sait Ali Arslan ve Akil Gençler Platformu Genel Başkanı Delil Ateş’in de açılış konuşması yaptığı, Atatürk Kültür Sahnesinde düzenlenen programa; GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Ali Eminoğlu ve çok sayıda Akil Gençler Platformu üyesi katıldı.