Ben henüz ,bu dünyaya gelmemiştim o gün. Bugün var mıdır yaşayan ? vardır her halde. Amma tarih vardır. İnsanlığın varlığı süresince kıyamete kadar var olacaktır tarih. İnsanlığın benliğinde ki tarih ,yazı var olmadan önce de vardı.. Tarih kayıt edenlere tarihçi denir. Tarihçiler , olmasa idi geçmişi bilemezdik. Geçmişini bilmeyenler ise gelecekleri olmayandır. 1914 yılı insanların insan olduklarını unuttukları , geçmişlerinden haberdar olmayan sorumsuzluklar içinde bulunan devletleri idare eden liderlerin kapışmasıdır .Bu kapışmada nice suçsuz…
“Hepimiz Fırat’ın çocuklarıyız. Ortak bir tarihimiz var”
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, afet bölgelerinden Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Şanlıurfa’yı ziyaret etti.
Başkan Fatma Şahin ve beraberindeki TBB heyeti, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem felaketinden etkilenen şehirlerde il ve ilçe belediye başkanları ve yerel yönetim temsilcileriyle doğal afet ve koordinasyon temalı bir dizi toplantılar gerçekleştirdi.
Görüşmelerde, deprem sonrası yaşananlar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Şahin, dünyanın en büyük kara depremleri arasında önemli bir yer tutan Kahramanmaraş depremleri sonrası illerden gelen talepleri TBB olarak karşılamak için Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Şanlıurfa’ya teknik ekipman desteği vereceklerini söyledi.
Şanlıurfa’da 15 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketi için de Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ü makamında ziyaret eden Başkan Şahin, sel sonrasında yaşananlara ilişkin bilgi alarak TBB ve GBB olarak sel sonrası etkilerin en aza indirilmesi adına sürece katkılarından bahsetti.
4 ilde yaptığı görüşmeler sonrası açıklamada bulunan Başkan Şahin, şunları kaydetti:
“Komşularımız bizim canımız, ciğerimizdir. Depremde komşu illerimizdeki belediye başkanlarımızla telefonlarımız hep açıktı. O zorlu süreçte ‘kim kime ne destek verebilir’ düşüncesiyle hareket edildi. Kimin nesi varsa paylaşarak bugünlere kadar geldik. Hepimiz Fırat’ın çocuklarıyız. Ortak bir tarihimiz var. Bu hafta içerisinde Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Şanlıurfa’ya ziyaretlerimiz oldu. Bu ziyaretlerimdeki gayemiz; bu bölgeleri daha dirençli hale getirmek. Çünkü artık biliyoruz ki ülkemiz bir deprem bölgesi bu felaketler bazen sel, bazen kuraklık olarak önümüze çıkıyor. ‘Bölgeyi daha güvenli ve dirençli hale nasıl getireceğiz’ bu konuları çalıştık. Şu anda iyileşme dönemindeyiz, birlikte iyileşeceğiz, yaraları birlikte saracağız.”