Ben henüz ,bu dünyaya gelmemiştim o gün. Bugün var mıdır yaşayan ? vardır her halde. Amma tarih vardır. İnsanlığın varlığı süresince kıyamete kadar var olacaktır tarih. İnsanlığın benliğinde ki tarih ,yazı var olmadan önce de vardı.. Tarih kayıt edenlere tarihçi denir. Tarihçiler , olmasa idi geçmişi bilemezdik. Geçmişini bilmeyenler ise gelecekleri olmayandır. 1914 yılı insanların insan olduklarını unuttukları , geçmişlerinden haberdar olmayan sorumsuzluklar içinde bulunan devletleri idare eden liderlerin kapışmasıdır .Bu kapışmada nice suçsuz…
Olacağı buydu!..
Türkiye’nin Covid-19 risk haritasında daha önce sarı kategoride yer alan Gaziantep’in rengi kırmızıya döndü ama çarşı ve pazarlardaki yoğunluk azalmadı.
Türkiye’nin Covid-19 risk haritasında çok yüksek riskli gruba yükselen Gaziantep’in tarihi mekanları ile çarşı ve merkezlerdeki yoğunluk azalmıyor. Kentteki cadde ve sokakları dolduran vatandaşlar, maske ve mesafe gibi pandemi kurallarını hiçe sayıyor. Bazı vatandaşlar maskelerinin çenelerinin altına ve koluna takarken, bazı ailelerin ise maske ile kendilerini virüse karşı korurken çocuklarında ise maske kullanmamaları dikkat çekti. Yoğunluk nedeniyle bazı insanların sosyal mesafe kuralını ihlal etmesine yine çarşı ve pazarlardaki insanlar tepki gösteriyor.
Korona virüs aşısı olduğunu belirten 65 yaşındaki Ali Güneş, “Korona aşılarımı oldum ama eşim olmadı. Yani bir gün evvel insanlığı bu hastalıktan kurtarılmasını diliyorum. İlk aşıyı olduğumda halsizlik oldu, birkaç gün kendimi halsiz hissettim geçti. İkinci aşı da hiçbir şey hissetmedim. Keşke herkes aşısına bir an önce ulaşsa bir gün önce aşısını olsa ve insanlar acılar yaşamasa” dedi.
“Kendimi mecbur hissettiğimden dışarıdayım”
Evdeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla dışarı çıktığını söyleyen Güneş, “Şimdi bu yoğunluğun bir kısmı insanların günü birlik para kazanma mecburiyetinden, ekonomik durumdan kaynaklanıyor olabilir. Keşke herkesin ekonomik durumu iyi olsa ve evinde otursa. Ama insanlar bir şekilde kendilerini mecbur hissediyorlar. Ben de ihtiyacımı görmek için mecbur hissettiğimden dolayı buradayım. Mümkün oldukça maske ve mesafe kurallarına uymamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Vatandaşların oluşturduğu yoğunluğa teki gösteren Ahmet Bakır ise “Vatandaşlar çok geziyor. Ondan sonra da ‘koronadan korunun’ diyorlar. Maskeyi çıkartana cezayı yazıyorlar ama otobüslerde tıklım tıklım oluyoruz. Ayakta duran 32 kişi olacakmış böyle mi korunacağız koronadan. Lütfen tüm kurallara uyalım, mesafeyi korusunlar. Ne kadar doktorlarımız, vatandaşlarımız, hemşirelerimiz ölüyor, genç yaşında” diye konuştu.
Bu yasağı beklediklerini belirten Süleyman Ateş ise, “Bu yasağı el birliğimizle beraber getirdik. Biz vatandaşlar olarak tedbirlere ve yasaklara uysaydık şimdi bu durumda olmazdık. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymamız gerekirken bizler uymadık, Gaziantep’i kırmızıyı büründürdük”’ dedi. Ramazan’da hafta sonu yine evde kalacağız diye dert yanan Sadık Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın açıklamasından sonra Gaziantep ilinin de yasaklı iller arasında girdiğini gördük. Bir çok esnafımız ramazan ayını beklerken ramazan ayında hem iftar hem de sahur saatinde bir çok işyeri kapanacak. Esnaf perişan olacak, bunun sebebi ise bizleriz. Ne yüzde 50 kapasiteye uyduk, ne sosyal mesafeyi uyguladık nede maske taktık. Şimdi ise durumlar kötü ben benim gibi bir çok esnaf perişan olacaktır” dedi.