Düzensiz kanama hastalık belirtisi

Senede birkaç günlük gecikmeler normal kabul edilirken daha sık yaşanan adet düzensizlikleri miyom ve kit ya da çeşitli hastalıklara işaret edebilir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Arda Lembet, adet düzensizliği ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Depresif ruh hali ve aşırı iştah görülebilir

Üreme çağındaki bir kadında normal adet kanaması, 21-35 günde bir olup, 2-6 gün sürer. Bu adet kanamaları 20-60 ml kan kaybı ile sonuçlanmaktadır. 7 günden uzun süren, 80 ml veya daha çok kan kaybı olan, 21 günden kısa veya 35 günden daha uzun aralıklarla olan kanamalar anormal olarak değerlendirilir. Her kadında regl dönemine ait belirtiler farklı olabilir. Kimi kişilerde hiçbir belirti olmazken, kimilerinde değişik derecelerde adet öncesi, gerginlik, sinirlilik, depresyon, yorgunluk, iştah değişiklikleri, bulantı, kusma, memelerde gerginlik, ağrı, karında ve vücutta şişme, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrıları olabilir. Hormon ve bazı mineral düzeylerinde adet döneminde olan düşüşler, kan şekerinde de düşmelere sebep olabilir. Ayrıca bu dönemde olabilen depresif ruh hali de iştahın açılmasına ve şekerli gıdaların fazlaca tüketilmesine sebep olabilir.

Adet düzeninde sapmalar normal değildir

Her kadın zaman zaman adet düzeninde sapmalar, gecikmeler ya da ara kanamalar yaşayabilir. Normal insan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, spor, üzüntüler gibi pek çok faktör adet düzenini etkileyebilir ve düzenli işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet düzenindeki sapmaların hiçbir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir. Her adet düzensizliği anormal olmasına rağmen her zaman bir patolojiyi, kisti, myomu ya da kanseri işaret etmez. Altta yatan anatomik bir patoloji olmadığı halde normal adet düzeninde meydana gelen anormal kanamalara Disfonksiyonel Uterin Kanama (DUK) adı verilir. Burada önemli olan nokta kanama bozukluğunu açıklayacak oluşumun bulunmamasıdır.

Düzensizliğin kaynağı belirlenmeli

Adet düzensizliklerinin oluşmasını sebepleri açısından iki ana başlıkta değerlendirilmektedir. Organik kökenli adet düzensizlikleri vakaların %25’ini oluşturmaktadır. Üreme organları ile ilgili çeşitli problemlerden kaynaklanan düzensizliklerdir. Rahimde miyom, polip, tümör veya over (yumurtalık) kistleri gibi problemler bu tür adet düzensizliklerinin sebebi olabilmektedir. Disfonksiyonel uterin kanamalar ise vakaların %75’ini oluşturmaktadır Yapısal bir problem olmaksızın, yalnızca hormonal problemlere bağlı adet düzensizlikleridir. Öncelikle düzensiz adet kanaması yakınması mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından değerlendirmelidir. Muayene sırasında kanamaya neden olabilecek faktörler tek tek gözden geçirilir. Vajina, rahim, yumurtalıklar muayene edilir ve ultrasonografi ile değerlendirilir. Aynı yöntemle rahim iç zarının kalınlığı (endometrial kalınlık) ölçülmektedir.

Kanama miktarının ve günün artması miyomu işaret edebilir

Adet döneminde görülen kanama miktarının veya gününün artması durumu özellikle myom varlığında oldukça belirgindir. Ayrıca polikistik overde de karşımıza çıkmaktadır. Ek olarak rahim iç zarının (endometrium) enfeksiyonu; yani endometrit de görülmektedir.

Tedavi düzensizliğin nedenine bağlı olmalı

Kanamaların sebebi üreme organlarından kaynaklanmakta ise; yani hormon düzensizliği değilse, tedavi nedene yönelik olarak yapılır. Örneğin; rahimde büyük myom veya polip varsa hasta ameliyat edilmelidir. Özellikle son yıllarda bu ameliyatların çoğu laparoskopi denen kapalı ameliyat yöntemleri ile de tedavi edilebilmekte ve hastanın hastanede kalış süresi ve ameliyat sonrası ağrı ve işe dönüş süresi önemli derecede azalmaktadır. Tüm bu araştırmalar sonucunda kanamaya neden olabilecek bir hastalık saptanmamışsa; adet düzensizliği hormonal dengesizliğe bağlıdır ve bu durumda adet düzenleyici ilaçlarla kanamalar düzene sokulmaya çalışılmaktadır. Tıbbi tedavide doğum kontrol ilaçları, adet düzenleyici hormonal ilaçlar yanında dengeleyici alternatif tedaviler de uygulanabilmektedir